Yok mu çürük elma? Her yerdeler,,,
Ya sizler? Sizler ki bu düzenin asayişini teminle görevli polisler! Bir suçsuza en ilkel metotlarla işkence eden sen! İnsan haysiyetini hiçe sayarak en ağır küfürleri savuran sen!... Altında acizlikten kıvranan insanlar karşısında sadistçe zevk alan sen...
Acaba sen ne kadar namuslusun?
ÇİRKİN KRAL'IMIN ANISINA...
Ölüm her zaman iç sızlatan bir türküdür..
Ağıttır..
Dövünmedir..
Sonu yenilgiyle biten umutsuz bir isyandır.
DENENDİ YILMAZ AABİ.. İKİ DİRHEM HUZUR VERENDEDİR MUTLULUK.
- Kanına karışanda mıdır, aklını şaşırtanda mıdır mutluluk?..
Yine de yüreğinde kaygı, korku, soğuk, yorgunluk ve o kahrolası umut!
"Sen doldururken çileni, düşmanlar göz ediyor.
Yakın dostların bile arkandan söz ediyor.."
"Sevilmek, uzun bir zamanda, türlü sınavlardan alın akıyla geçilerek kazanılan bir özelliktir."
Sayfa 23 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Bırakın öte dünyayı," derdi. "Biz bu dünyada iyi yaşamak istiyoruz."
Sayfa 66Kitabı okudu
"Her şeyi dışarıdan bekliyorsunuz, bir adam çıksın sizi kurtarsın istiyorsunuz, gökten mi inecek bu adamlar, sizin içinizden çıkacak. Artık şu adam bu adam değil, sınıf olarak mücadeleye girmek zamanıdır."
Sayfa 152 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
“(…) Sen Ankara'da bir çöpçüsün ama tek değilsin, binlercesiniz, şehri sizler temizliyorsunuz pisliğinden, kirinden. Bir gün, tek bir gün çalışmazsanız n'olur?"
"Olur mu? Sokaklar pislikten kokar canını yediğim."
"Koksun! Senin açlıktan nefesin kokuyor, kimsenin umurunda mı? Biraz da şehir koksun bakalım.(…)”
Sayfa 152Kitabı okudu
"Bir derde çatacaksın/Çabuk atlatacaksın/Sonra dünya kahrını/Bir pula satacaksın."
Sayfa 75 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Bu ne biçim keder böyle!
Sayfa 107