O abla,kendine uygun bir masada,eksiksiz gereçlerle ders çalışırken,neden bacısı zeycan dizlerinin üstünde iki büklüm,karnı haşlanmış bulgurlarla dolu, kamburu çıkmış bir durumda ders çalışıyor ?
Anne,kesekağıtlarını yapıştıracağı hamuru hazırlıyor.
Fırtına sarsıyor evlerini.
Vu vuu... Vu vuu...
Sobaları iyi yanmıyor,tütüyor.
Vu vuu... üşüyorlar.
Ölüm her zaman iç sızlatan bir türküdür;ağıttır,dövünmedir,sonu yenilgiyle biten umutsuz bir isyandır
Sayfa 25 - Güney film yayıncılıkKitabı okudu
Ölüm türküdür,ağıttır umutsuz bir isyandır
#YılmazGüneyAnısına
Kahrolsun ıspanak" diyor Mustafa da. "Sanki biz Orta Asya'dan ıspanak yemeye geldik Ankara'ya"
Sayfa 116Kitabı okudu
Ayrıca her kitaba kuşkuyla bakma alışkanlığı edinirler. Çünkü kitap esrardan, bıçaktan da tehlikeli sayılıyor.
Sayfa 13
Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz
Bitlerimiz ve pirelerimizle dostça yaşar, fare kardeşlerimizle ekmeklerimizi, yiyeceklerimizi bölüşürüz..
Sayfa 11 - İthaki
“Ayrıca her kitaba kuşkuyla bakma alışkanlığı edinirler. Çünkü kitap esrardan, bıçaktan da tehlikeli sayılıyor.”
Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz
Gardiyanlar da Marx, Engels ve Lenin'in cezaevine giremeyeceğini biliyorlar artık. Ayrıca her kitaba kuşkuyla bakma alışkanlığı edinirler. Çünkü kitap esrardan, bıçaktan da tehlikeli sayılıyor.
Sayfa 15 - İthaki
Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz
Ölüm her zaman iç sızlatan bir türküdür, ağıttır, dövünmedir, sonu yenilgiyle biten umutsuz bir isyandır.
Sayfa 26 - İthaki
Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz
Çöplük, heyecan veren derin bir hazinedir. Yürek hoplatan sevinçler, umutlar, düşler yeşertir.
Sayfa 28 - İthaki