Şöhret kırcı
@sohretinkitapligi_09
Ev hanımı
Aydın
176 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
"Hep canımızı yakanı severiz."
"Ne kadar çok aşk o kadar çok acı."
"Bir insanın güzel olup olmadığına gözleriyle karar veren insanların fikrini önemsemiyorum. Güzelliği kalbiyle göremeyenin, fikri fuzulidir."
Okur Takip Önerileri
"...mutluluk kendi yokluğundan türetilen bir hiçti. Mutlu eden, en nihayetinde mutlu olurdu. Mutlu olmak isteyen, önce mutlu etmeliydi!"
"İnsanlar aynı evde olmalarına rağmen yabancı gibi yaşayabilirler. Eğer seçmediğin bir kaderin içindeysen; en yakınındaki insan, en uzağındadır."
"Yolun kesişmiyor diye, uçuruma çıkan sokaklar yok olmaz. Ötekileştiren herkes, bir gün "öteki" olmaya mahkumdur."
"-İnsan yeşil yapraktır, solup gideceği yer kara topraktır.
-Maksat yaşamak değil ki,
-İnsanların canını acıtmadan, yaralar açmadan yaşamaktır."
"Ön yargı dikenli incire benzer, sadece gördükleriyle değerlendirenler mutlak yanılgı içindelerdir; hâlbuki dikenli incir lezzetini bilen insan için meyvelerin en güzelidir."
"..."Kırık Bir Aşk Hikâyesi" izlendi.
-Filmde, Fuat rolündeki Kadir İnanır şunu der: " Sanki başka türlü olmalıydı tüm bunlar...". Bu sözde bana çok derin işledi doğrusu. Keşke orayı sansürleselermiş. Ya da demeseymiş. Bir şey daha dedi:" Size hayatımı yaşatmayacağım."
-Kendi hayatımı yaşattığım başkaları geldi hatırıma.
-Aralarında hayalet gibiydim. Bir şeyler konuşuyorlar, bir şeyler yapıyorlar... Siyah beyaz gölgeydiler benim dimağımda hepsi de. Tüm diğer insancıklar gibi Ötekiler de diğeri oldu benim için. Ya da benim zaviyemden her şey ve herkes sisli bir Öteki oldu artık. Kendi içimdeki evren, dışımdaki evrenin boyutlarını geçti. Dışarıdaki renkte, dekorda, bakacak, heyecanlanacak hiçbir şey yoktu. Bin yıllık anılarım vardı kafatasımdaki defterlerde."
"Herkesin yanında konuşulur ama birlikte susmak özeldir; birlikte susabilmek, iletişimin zirve noktasıdır."
"Unutan, hatırlayana kadar iyileşmiş kalır. Kayıtsızlık, inkâr ve unutma da bir hayatta kalma biçimidir."
"Zaman içinde içi kitapla doldu evimin. Okumam gerekenler ve yakmam gerekenler... Kitap her türlü aydınlatacaktı yani. İki yıllık ömrünüz kalsa, hangi kitapları okumak isterdiniz? Listeniz nasıl olurdu?
-Bilim doğruyu, felsefe iyiyi, sanat güzeli arar. Ben hepsini arıyordum, ama hiçbirini bulamıyordum."
"Tek bir güzel, doğru ve iyi yoktur. Fakat çirkinler birbirine, yanlışlar birbirine, kötüler birbirine benzer. Dirisi hiç benzemeyen iki canlının ölüsünün benzemesi gibidir bu biraz. Bir bina enkazı gibi... Yıkık olan her şey birbirine benzer. Ama hayat çok çeşitlidir."
"Huzursuzluk ve rahatsızlık gerçeklere bakışın en önemli iki yan tesiridir. Bunlar olmadı mı baktığınız şey şarap şişesidir."
Sürüden bir biçimde dışlanmış olmak ilk başta ürkütücüdür. Zannediyorum düşünmek dene eylem için en besleyici yuva, gerçek bir yapayalnızlık deneyimi ile başlıyor. Terk edilmek, itilmek, atılmak... Bu deneyim önemli bir farkındalık veriyor insana. Ailen ile sarılmışken de yalnızsın, sevgilinle öpüşürken de. Canını vereceğin on arkadaşınla el eleyken, stadyumdayken ve bebeğini emzirirken... İşte yapayalnızlık öyle sert ve soğuk ki bu inkâr ile geçen koca bir ömürden sonra karşınıza geç bir yaşta çıktığında sarsıntıya uğrayabilirsiniz. Belkide en iyisi çocukken oyuna alınmayan olmak. Daha sonra alınsanız da ışıktan yanmış gözleriniz karanlığa alışamıyor.