Nisan yığılıyor üzerime sevgilim.
Ansızın yağan bir yağmurun, avuçlarından düşen ölü kuşları topluyorum sokak aralarında. Hiç bu kadar kimsesiz olmamıştım. Hiç bu kadar sensizlik akmamıştı damarlarımda. Böylesi bir yoksulluğa düşüşüm ilk kez.
Buralardan git istersen nisan yüzlü sevgilim. İstersen buralardan git. Sana söyleyebilecek hiçbir şeyim kalmadı. Kaçamak sözlerle gizliyorum utancımı. Kimsesizliğimi kalabalık cümlelerde saklıyorum. Saçlarını işgal ettiklerinden beri yürümüyorum bu sokakları. Ölü savaşçıların cesaretinden merhamet dileniyorum. İstersen git ve cesur bir kalbin ovalarında yürü. Cesur bir kalbin sabah rüzgârında saçların dağılsın.
Sana gözlerimde izi kalan son hayallerini vereceğim.
Sana parmak uçlarımda kalan son duamı vereceğim.
Sana kirpiklerimde takılı son bakışlarını vereceğim.
Sokak sokak gezdik, tekrar tekrar dinledik. Baran'ın kaybının yanında artık bambaşka bir derdimiz vardı Aziz Ata ile ortak. Derdimiz aynıydı artık, korkularımız aynı.
Ah.. şuura geçince mânâsını kaybeden, söylenecek neler var. "Ey İstanbullular!.. siz bu rahatınızı, benim bu gece, sokak ortasında kalışıma medyunsunuz."