Bu sokaklar bir parçanı taşıyor artık. İçinde tarifi olmayan bir hisle dışarı atıyorsun kendini. Vardığın yer hep aynı. Aynı sokak, aynı sokak lambası. Aynı acı. kapıların yüzüne çarpılmasına alışıksın aslında ama bu kez çok canın yandı. Dedin kendine "Geç git kızım, burası sana cehennem olacak. Burası ev denen bir mezar oldu sana. Git kızım.
Kuruyan gül yaprakları
Soğuyan hava
Yüzünü asmış arzla sema
Küskün bakan yaz meyveleri
Üşüyen eller, giyilen paltolar
Sabah ölü selası, gece yanan sokak lambası
Küflenen ekmek, yağan yağmur
Ve
Sürüp giden hayat
Bedbaht olduğun yaşantı
Perhiz etsende humma edilen hülyalar
Efsunla açılıp zerzenişle kapanan kapılar
Kalplere değmeğince kısa kesilen cümleler
Ah işitmeden susulan gerçekler
Ve kursağında kalmış sevinç ..."
🖊️
Karanlık bir şehrin sokak lambası gibidir ömür..
Birilerini aydınlatmak için,
Kendini yakarsın..
Işığın altından geçenler,
Görmezler bile seni...
Sen ancak yandığınla kalırsın...