İnsanlardan ve hayattan öyle bir tavırla söz ediyordu ki sanki hayat onun için pazardan alınmış bir oyuncaktı, onunla oynayabilir, eğlenebilir, kırılmasından ya da kaybolmasından korkmayabilirdi. Hayata karşı tavrı neşeli bir aldırmazlık, eğlenceli bir küçümsemeydi.