"Ben insan haline gelmiş sıkıntıyım."
Sayfa 82 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
"- ... ve seni Bâbil'den öte götüreceğim..."
Sayfa 17 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
"O zaman da romanlar dayanılmayacak kadar heyecanlı ve güzeldi."
Sayfa 5 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
"Ben, on üç (hadi bilemedin) on dört yaşındaki serüven çocuğu, halıların üzerine boylu boyunca uzanmış, romanların birini bitirir ötekine başlardım."
Sayfa 5 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
"İnsanları seviyorum yalanını terkedeli hayli oldu. İnsanlar sadece canımı sıkıyor."
Sayfa 27 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
"Biz, bu şarkının içindeki adamlardanız."
Sayfa 28 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
"Kafamın içi, sislerle; tül tül, pırıltılı, hafif sislerle dolu."
Sayfa 34 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
"Göreceksin yavrum, günün birinde, alıp başımı gideceğim."
Sayfa 34 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
"Halbuki, ümitler insana yetmiyormuş."
Sayfa 38 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
"Oysa, ben, hiç de kötü bir adam sayılmam. Yalnızım belki. Belki şaşkınım. Belki ne yapacağımı bilmiyorum. Fakat kötü değilim. Sadece, yaşamak zorlaşıyor ve birçokları gibi, "bir dümenini" bulamıyorum."
Sayfa 39 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
"Ben hep küçük şeyler isterim. Ben basit bir adamım. Bana daima büyük şeyler vaad ediyorlar. Büyük hayallerden yoruldum."
Sayfa 40 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
"İçimde korkunç bir karanlık hüküm sürüyor. Bu karanlığı biraz olsun aydınlatabilmek için, ömrümün kaç senesini seve seve verirdim. Karanlık, karanlıktır."
Sayfa 49 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
"Ben ne kaybederim? İçim dışım yalnızlık. "
Sayfa 50 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
kendi düşüncelerinin kendi duygularına karşı olmayıp onlarla uyum içinde olduğu zaman; kendi
yeteneklerini zamanında kavradığında, yaşının ilerlediğini zamanında anladığında; büyük savaş şeflerinin kötü işlerini değil, büyük adamların düşüncelerini yaşamına mal ettiğin zaman; çocuklarının öğretmenine politikacılardan daha çok para ödendiği zaman; erkeklerle kadınlar arasındaki sevgiye, evlilik belgesinden daha çok saygı gösterdiğin zaman; yanlış düşündüğün şeyleri vakti geçmeden, zamanında kabul ettiğinde; gerçekliği dinlerken kendini iyi duyumsadığında ve tüm formalitelere karşı olduğunda; birlikte çalıştığın yabancı iş arkadaşlarını, araya diplomatlar koymadan anladığında; kızını öfkeli değil, mutlu gördüğünde için sevinçle dolduğunda;..... sokaktaki insanın yüzünde üzüntü ve yoksulluk değil, özgürlük ve canlılık okunduğunda yaşam arzu edilir ve güvenilir olacak
İnsanlar
İnsanların hepsine dikkatle bak, diyordu, hareketlerine dikkat et. Tehlikedeki hayvanlar gibi hareket ediyorlar. Bir hayvan tehlike ile karşılaştı mı, gözü hiçbir şeyi görmez. İşin tuhafı, insanlar tehlike ile karşılaşmadan, gözleri hiçbir şeyi görmüyor. Kurtlar gibi, birbirlerini parçalıyorlar.
Sayfa 47 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Hasan'ın ağzından.