Sokrates'in Sorunu §7
Diyalektikçi, bir budala olmadığını kanıtlamaya zorlar rakibin: öfkelendirir, aynı zamanda çaresiz bırakır onu. Bir diyalektikçi, rakibinin anlağını i k t i d a r s ı z k ı l a r .
Sokrates'in Sorunu §7
Bir diyalektikçi, acımasız bir silah tutmaktadır elinde, onunla kendini bir tiran yapabilir; galip geldiğinde, rezil eder.
Reklam
Sokrates'in Sorunu §7
— Sokrates'in ironisi, dile gelişi midir ayaklanmanın? Ayaktakımı hıncının? Ezilen biri olarak tasımın bıçak darbelerinde, kendi gaddarlığının tadını mı çıkarıyor? Hayran bıraktığı seçkinlerden intikam mı alıyor? —
Sokrates'in Sorunu §5
Otoriterin henüz iyi ahlaka dahil olduğu, "gerekçelendirme"nin değil, emretmenin geçerli olduğu her yerde, diyalektikçi bir tür soytarıdır: gülünür ona, ciddiye alınmaz. —Sokrates kendisini c i d d i y e a l d ı r t a n soytarıydı: ne olmuştu aslında orada?—
Sokrates'in Sorunu §5
Sokrates'le birlikte, Yunanlıların zevki, diyalektikten yana değişir: ne oluyordu aslında burada? Her şeyden önce, böylelikle s e ç k i n bir beğeni yönelmektedir; ayaktakımı, diyalektikle baş olmaktadır. Sokrates'ten önce, seçkinlerin arasında diyalektik tavırlar reddedilirdi: kötü tavırlar olarak görülür, kişiyi küçük düşürürlerdi. Gençler de bu tavırlara karşı uyarılırdı.
Sokrates'in Sorunu §3
Kriminologlar arasındaki antropologlar, tipik suçlunun çirkin olduğunu söylüyorlar bize: monstrum in fronte, monstrum in animo* _________________________ * (Lat): yüzü bir canavar gibi, ruhu da bir canavar.
Reklam
Sokrates'in Sorunu §2
Kesinlikle parmağını buna doğru uzatmak ve kavramak gerekir, bu şaşırtıcı finesse'i (Fr: incelik), y a ş a m ı n d e ğ e r i n i n k e s t i r i l e m e y e c e ğ i n i.
Sokrates'in Sorunu §2
Yaşam hakkında, yaşamdan yana ya da ona karşı yargılar, değer yargıları, nihayetinde asla doğru olamazlar, —bu tür yargılar kendi başlarına birer budalalıktır.
Sokrates'in Sorunu §1
Yoksa bir karga gibi mi görünür bilgelik yeryüzünde, en ufak bir leş kokusuyla heyecanlanan?...
Sokrates'in Sorunu §1
Sokrates bile demişti ki ölürken: "yaşamak —uzun süre hasta olmak demek: kurtarıcı Asklepios'a bir horoz borçluyum."
123 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.