Kimlik kavramını tekrar tekrar tanımlamak bana uzak geliyor. Bu Sokrates'in "Kendini tanı!"sından başlayarak nice ustalardan geçip Freud'a gelinceye kadar felsefenin en öncelikli sorunu olmuştur; günümüzde bunu yeniden çözmeye girişmek için bende olduğundan çok daha fazla ustalık ve çok daha fazla gözü peklik gerekirdi. Benim giriştiğim çabaysa son derece mütevazı: Neden bugün bunca insanın dinsel, etnik, ulusal ya da başka kimlikleri adına cinayetler işlediğini anlamaya çalışmak. Bu çok eski zamanlardan beri mi böyleydi yoksa çağımızda daha özel gerçeklikler mi söz konusu?
Reklam
II. Eros ile Psykhe
Ezici çoğunluğu eşcinsellerden oluşan Platon’unki gibi bir çevrede, Sokrates'in kadın ağzından bir aşk öğretisi açıklaması tuhaf doğrusu. Ben bunun, tam tamına Platon'un sözcüğe verdiği anlamda bir anımsama sorunu olduğu kanısındayım: Köklere, analığın krallığına, asal doğruların kaynağına inmek. Aşkın gizemlerini açığa vuran kişiyi kadın bir peygamber yapmaktan doğal ne olabilir? Diotima, Eros'un ne tanrı ne de insan olduğunu söylemekle başlar; doğaüstü bir güçtür o, hayatı tanrılarla ölümlüler arasında bir yerde geçen bir ruh. Arasında sözcüğü tanımlar onu: Görevi iletişim kurmak, canlıları birleştirmektir. Belki de onu bu yüzden rüzgârla karıştırır, kanatlı olarak resmederiz. Kıtlık ile Bereketin çocuğudur o, bir arabulucu olarak yapısını bu özelliği açıklar: Işıkla karanlığı, duyular dünyasıyla düşünceler dünyasını bağdaştırır. Bereket'in çocuğu kimliğiyle, dünya mallarını dağıtır. İsteyen ve yalvaran da odur, istenen ve veren de.
Sayfa 44-5Kitabı okudu
Oysa her gün erdemi ve üzerinde hem kendimi hem başkalarını sınadığım daha birçok sorunu tartışmanın, insan için en büyük mutluluk olduğunu, sınamasız bir hayatın yaşamaya değer bir hayat olmadığını söylersem bu durumda bana daha da az inanacaksınız.
Her gün erdemi ve üzerinde hem kendimi hem başkalarını sınadığım daha bir çok sorunu tartışmanın, insan için en büyük mutluluk olduğunu, sınanmasız bir hayatın yaşamaya değer olmadığını söylersem bu durumda bana daha da az inanacaksınız. Söylediklerim doğrudur ama bunu size kabul ettirmek hiç de kolay değildir.
Sayfa 81 - nilüfer yayınlarıKitabı okudu
Sokrates'ten Freud’a kadar gelmiş geçmiş bütün filozoflardan seçilmiş “klişeleri” tekrarlayan psikologlar, gerçekte, bireylerin en­düstriyel topluma tam bir uyum sağlamış “örgüt adamları” olmasına çalışan misyonerlerdir.
Sayfa 153 - Payel.
Reklam
98 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.