Mustafa Kutlu yine şaşırtmaya devam ediyor. Kısa ama etkileyici bir hikaye sunuyor bizlere. Kitap birbiriyle bağlantılı 8 bölümden oluşuyor. Başta Süleyman, karısı Zinnure, kızı Fatma, Felsefe Hocası Şinasi, ve Yorgancı Hafız Yaşar'ın kendilerine hayatta bir yer edinme çabalarını okuyoruz.
Her bölümde lunaparkta gezen karakterlerin iç sesleri karşılıyor bizleri. Onların bazen kendileri ile bazen de lunaparkta gezen diğer insanlarla alay edişine eşlik ediyoruz. Ve ilerleyen sayfalarda bu lunaparkın aslında dünya olduğunu anlıyoruz. Karakterlerin her biri bu lunaparkta-dünyada sıkışıp kalmış, bir çıkış yolu aramakta. Fakat buradan çıkış yoktur, buraya sıkışıp kalmıştır her biri. Mustafa Kutlu "bu böyledir" diyerek dünya böyledir, her birimiz bir çıkış yolu bulmak umudu ile içinde dönüp durmaktayız mesajını veriyor bizlere.
Okuduğunuz zaman sizler de göreceksiniz ki lunaparkın içinde sıkışıp kalan sadece Süleyman, Zinnure ya da Felsefeci Şinasi değil. Her biri aynı zamanda bizleri de temsil etmektedir. Aslında hepimiz birer Süleyman'ız, ya da Zinnure'yiz ya da Şinasi'yiz. Hepimiz bu dünya telaşesi denen şeyin peşine takılıp dönüp duruyoruz. Çünkü bu böyledir. Dünya böyledir..