Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir yiğitten daha üstün o erkek Tanrılarla eş benim gözümde o erkek ki yanında oturabiliyor sesinin tatlı yankısını, yüreğimi hızlandıran can alıcı gülüşünü yakından duyabiliyor. Birden karşıma çıksan, soluğum kesilir - dilim tutulur; ince bir alev dolanır derimin altında; gözlerim kararır, yalnız kendi uğultusunu duyar kulaklarım, ter dökerim; ürpertiyle sarsılır her yanım, kurumuş ot gibi solar rengim. Nerdeyse ölümle yüz yüzeyimdir, ama yoksulum, katlanmaktan başka elden ne gelir!
Sayfa 55 - Can YayınlarıKitabı okudu
HAZİRANDA ÖLMEK ZOR orhan kemal'in güzel anısına işten çıktım sokaktayım
Reklam
“Kırmızı bir kuştur soluğum Kumral göklerinde saçlarının Seni kucağıma alıyorum Tarifsiz uzuyor bacakların”
Cemal Süreya
Cemal Süreya
Birden karşıma çıksan, soluğum kesilir — dilim tutulur; ince bir alev dolanır derimin altında; gözlerim kararır, yalnız kendi uğultusunu duyar kulaklarım, ter dökerim; ürpertiyle sarsılır her yanım, kurumuş ot gibi solar rengim. Nerdeyse ölümle yüz yüzeyimdir, ama yoksulum, katlanmaktan başka elden ne gelir!
* Özgürlük istiyordum, soluğum kesilircesine! *
Sayfa 122 - Can Sanat YayınlarıKitabı okuyor
Prens Hasan ve Büyüleyici Öykücü Emir
Bir gün, Temmuz 1973'te, Hasan'a küçük bir oyun daha oynadım. Ona kitap okuyordum, bir anda öyküden uzaklaşıverdim. Hâlâ okuyormuş gibi yapıyor, arada bir sayfayı çeviriyordum, ama metni bütünüyle bırakmış, kendi uydurdu- ğum bir öyküye geçmiştim. Hasan durumun farkında değildi, elbette. Onun için, sayfadaki sözcükler gizemli, çözülmesi olanaksız bir şifreler yumağıydı. Sözcükler sır dolu, gizli kapılardı, anahtarları da bendeydi. Daha sonra tam ona, bastırmaya çalıştığım bir kıkırdamayla, hikâyeyi beğenip beğenmediğini sormak üzereydim ki, Hasan alkışlamaya başladı. "Ne yapıyorsun?" dedim. "Bu bana epeydir okuduğun en iyi öyküydü," dedi, hâlâ alkışlayarak. Güldüm. "Gerçekten mi?" "Gerçekten." "Bu... büyüleyici," diye mırıldandım. Ciddiydim. Bu... öyle beklenmedik bir şeydi ki. "Emin misin, Hasan?" Hâlâ alkışlıyordu. "Harikaydı, Emir Ağa. Yarın biraz daha okur musun?" "Büyüleyici," diye yineledim; soluğum kesilmişti, bahçesinde hazine bulan biri gibiydim. Yokuşu inerken, düşünceler kafamda Şaman'daki havai fişekler gibi patlıyordu. Epeydir okuduğun en iyi öykü, demişti. Ona bir sürü öykü okumuştum. Hasan'ın bir şey sorduğunu duydum. "Ne?" dedim. "Büyüleyici ne demek?" Güldüm. Onu sımsıkı kucakladım, yanağına bir öpücük kondurdum. "Hey, neden yaptın bunu?" diye sordu; şaşırmış, kızarmıştı. Sırtına dostça bir şaplak indirdim. Gülümsedim. "Sen bir prenssin, Hasan. Sen bir prenssin ve ben seni seviyorum."
Reklam
deniz­kızına benzer bu güzellik karşısında soluğum kesilmişti.
sönmek istemiyorum, yanmak da. araftayım, uzun zaman oldu. araf evim, soluğum, tenim. başka bir ev bilmiyorum. gitmeyi bilsem de varmayı, görmeyi bilsem de bakmayı, sevmeyi bilsem de kalmayı istemiyorum. yalnızca kendimle kendime kendimi anlatmayı diliyorum.
Bir an kayboldun gibi! yasadim kıyameti Yoruldun ama buldun ey kalbim emâneti Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından Göz çeşmen suya erdi sevda kaynaklarından
İz yayınKitabı okudu
Zaman, käküllerinden doğar topuklarından batardı Al yeşil soluğum, yarasına döndüğüm, sözümün sahibi Sevmenin, dünyayı sevmek olduğunu senden öğrendim
Sayfa 9 - ÖMÜR HANIM/2015Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.