Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Soluk Soluğa
... Dinsizdi, özgür sayılırdı belki Ama bağlanmazdı özgürlüğe de Hiçbir yerde yeterinden çok kalmadı ...
Soluk Soluğa
... Mekan tutmak ve her akşam aynı ufukta Güneşin batışını seyretmek ölümdür biraz Ölümdür biraz hep aynı yatakta Aynı kadınla sevişerek sabaha varmak Kitapları hep aynı raflara sıralamak Aynı eşyayı kullanmak eskimektir biraz Soluk soluğa yaşamalı insan Her sabah yeni bir şeyler görebilmeli Ve cehenneme dönse de bir ömür Mutlaka bir şeyler değişmeli her/gün ...
Reklam
soluk soluğa yaşamalı insan her sabah yeni bir şeyler görebilmeli ve cehenneme dönse de bütün bir ömür mutlaka bir şeyler değişmeli her/gün
Soluk soluğa yaşamalı insan Her sabah yeni bir şeyler görebilmeli Ve cehenneme dönse de bütün bir ömür, Mutlaka bir şeyler değişmeli her/gün.
Soluk soluğa yaşamalı insan her sabah yeni bir şeyler görebilmeli ve cehenneme dönse de bütün bir ömür, mutlaka bir şeyler değişmeli her/gün
Sayfa 17
Belki Yine Gelirim
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa Bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse Ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de Yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka Hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler. Oysa ne kadar sakin bu
Reklam
Soluk soluğa yaşadı kentleri, aşkları bağlanacak kadar kalmadı hiçbirinde pervasız bir acemi, bir çılgın soyu tükenen bir bilgeydi belki...
soluk soluğa yaşamalı insan her sabah yeni bir şeyler görebilmeli ve cehenneme dönse de bütün bir ömür, mutlaka bir şeyler değişmeli her/gün.
Bir tetik düşer soluk soluğa kalır geyik Dağ taş ürperir, sular kirlenir büsbütün Ey acıyı ödünç alan, o artık sende kalsın Sonsuza kadar senin olsun o çığlık...
Soluk soluğa kalıyorum her sonbahar Ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa Bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum Bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
Reklam
“soluk soluğa kalıyorum her sonbahar ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum bütün gençliğim böylece geçip gitti işte”
Soluk Soluğa
Dünyanın cesur ulusları yoktu, cesur insanları vardi.Onlar, aşkın ve hayatın havarileri, büyük serüvencilerdi. Onlar, bu ihtiyar cadının maskesini parçalamak ve yeryüzü denilen cenneti bize sunmak istediler. Bütün ömürleri bu kavgayla geçti. Ne adları vardı onların, ne ulusları, ne dinleri ne de anıtları. Ama biz onlar için ölüm fermanları hazırlayıp görkemli mangalar kurduk. Savaşlar açtık peşpeşe. Kentleri ele geçirip vahşi bir hayvan gibi avladık onları. Nerde görülseler kurşuna dizdik ve süslü kemerler yaptık onların kafa derilerinden. Biz cellattık ve tarih suratımıza tükürürken, bir kez bile bağışlanmayı istemedi onlar... Derler ki, son büyük serüvenci yaralıdır hâlâ...
"İçimde zaptedilemez bir karma isteği..dizginlerini koparan bir at sanki bu,soluk soluğa kalıyorum her sonbahar."
Sayfa 8 - E- pubKitabı okudu
soluk soluğa yaşamalı insan her sabah yeni bir şeyler görebilmeli ve cehenneme dönse de bütün bir ömür, mutlaka bir şeyler değişmeli her/gün
1.125 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.