“Bir de seccade getirmişim, önüne sermişim. ‘Ben,’ diyorum, ‘kılmam namaz falan.’ Bir süre boş gözlerle bakıyorum seccadeye. ‘Üzerinde ayakkabıyla gezinmesem yeter,’ diyorum. Küçücük ev. Nereye gitsem ayağımın altında seccade. Basmamak için akla karayı seçiyorum. Sağından geçiyorum olmuyor, solundan geçiyorum, olmuyor. Üzerinden atlamaya çalışırken düştüm kaç kere. Keşke binsem de uçsa.”