2014'te Soma'da tarihimizin en ağır maden faciası
Meydana geldi, 301 madencimiz şehit oldu. Yandaş işadamı Alp Gürkan'a ait madende yaşananlar, iş kazası filan değildi, ihmalle özetlenemezdi, bildiğin sömürü katliamıydı. insan hayatını hiçe sayarak, daha kısa sürede daha fazla para kazanma hırsının sonucuydu. insanlık dışı çalışma şartlarının, kara vicdanlı uygulamaların, gözü dönmüş servetlerin, merhametsiz büyümenin sonucuydu.
Sayfa 305 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
Can Atalay kimdir?
Soma Faciası, Ermenek maden kazası, Adana öğrenci yurdu yangını, Çorlu tren kazası gibi Türkiye'deki birçok toplumsal dava ile gazeteci ve yazarların düşünce özgürlüğü davalarında avukatlık yaptı. Gezi Parkı'na AVM yapılması girişimine karşı kurulan Taksim Dayanışmasının avukatlığını yürüttü. Gezi Parkı davasında yargılandı, 2022'de 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 2023 genel seçimlerinde Türkiye İşçi Partisinden Hatay milletvekili seçildi. 30 Ocak 2024 tarihinde milletvekilliği düşürüldü. Halen Silivri Cezaevi'nde tutukluludur. 1976'da İstanbul'da doğdu. Bankacı bir anne ile muhasebeci bir babanın tek çocuğudur.[1] Türkiye İşçi Partisi (TİP) Amasya İl Başkanıyken 1971'de siyasi bir suikastle öldürülen Şerafettin Atalay'ın yeğenidir.
Reklam
Soma Maden Faciası
Erdal Kocabıyık taşranın bir köyünde; sıkışmış, küçük ve mazbut bir hayatın parçası...Hep horlanmış bir insan. Şimdi de tekmelendi. Hiçbir insan böyle bir muamele karşısında sessiz kalamaz. Ona bunu yapanı bu kadar kolay affedemez, haklı olduğu halde özür dileyemez. Onun yaşadığı şey şiddetli bir korkudur. Çünkü karşısında koca bir iktidar ve onun gözü kara adamları var. Bu güçler karşısında, hayatının bir anda altüst olma ihtimali var. O yüzden kendisini tekmeleyen adamı kolayca affedici rolüne bürünüyor, hatta özür dileyip helallik alıyor. Fakat bizler biliyoruz ki, o tekme yalnız madenci Erdal Kocabıyık'a değil hepimize atıldı. Tıpkı Başbakan'ın o gün markette Taner Kurucan'a attığı tokat gibi.
549 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 days
İlk Tohum
Nerdeyse 2 yıldır bu kitabı okumak istiyor fakat bir türlü elime alıp başlayamıyordum. Her defasında 301 madenciyi kaybettiğimiz 2014 de ki Soma maden kazası aklıma geliyordu. Bartında tekrar maden facıası olunca zor şartlarda nasıl ve neden çalışılır biraz anlamak istedim. (Bu arada Dorlion yayinevinin 2019 2.baskısını sakın tecih etmeyin. Dili çok akıcı ve anlaşılır ama bir sayfada neredeyse sekiz on defa kelimelerde harfler yanlış yazılmış, bulmaca çözer gibi okunabiliyor ancak) E.Zola 19.yüzyılda sanayi devrimin yarattığı en büyük sorunu, çalışanın hakkının verilmemesi konusunu işlemiş. Çalışan emekçilerden daha çok belki de sermaye sahipleri işverenlerin okuması gereken bir kitap. Kesinlikle bakışaçılarını değiştireceğini sanıyorum. Hak edenin hakkını aldığı huzurlu ve paylaşımcı bir çalışma düzeni umuduyla.
Germinal
GerminalEmile Zola · Dorlion Yayınevi · 201810.8k okunma
Ses çıkartmamanın berbat bir yanı vardır. Soma da maden faciası araştırılsın cezalandirilsin diye yeteri kadar konuşamadık arkasında duramadik sonuç ne oldu yiyici tayfa işçinin emekçinin canından banane der gibi demeye devam etti. Acı olmadan hatırlamaz insanoğlu geçmişi ve gelecek illaki bir daha vuracak yüzümüze tokat gibi sessizligimizi. Affedin bizi emekçiler affedin.#BARTIN
556 syf.
·
Not rated
Germinal
Germinal , Émile Zola'nın yirmi ciltlik Les Rougon-Macquart serisinin on üçüncü romanıdır. Bu kitap Zola'nın en iyi kitaplarından biri kabul edilmektedir,- 1860'larda kuzey Fransa'da bir kömür madencisinin grevinin tavizsiz sert ve gerçekçi öyküsünu çok iyi şekilde anlatmaktadır. Başlıca karakterler Étienne Lantier(Bu karakter
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910.8k okunma
Reklam
Şaşırdık mı tabiki hayır. Soma Maden Faciası ihmaldir, kaza değildir.
Onllar ne şehit ne gazi, kâr yoluna gitti niyazi" diye yazdı. İşçilerimizi para için kurban ettiklerini, şehit diyerek işin içinden sıyrılmaya çalıştıklarını anlatıyordu.
Kırmızı Kedi Yayınevi -3.BasımKitabı okudu
240 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Wigan İskelesi Yolu
Hayvan Çiftliği ve 1984 başyapıtlarıyla bilinen yazarımızın diğer eserlerinin de en az bu iki eseri kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım. Wigan İskelesi Yolu ne kadar roman türü bir eser olmasa da, yazarın her kitap da vurguladığı sosyal adaletsizlik konusunu bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. İşçi sınıfının hayatını birebir yerinde inceleyen yazarımız bize muhteşem bir canlı belgesel ziyafeti sunuyor. İşçi sınıfının yaşadığı yer, gider gelir tablosu ve çalıştığı meslekteki zorlukları, çok samimi ve sizi derinden titretecek şekilde anlatılmış. Canlı belgesel diyorum çünkü, yazar o işçilerin çalıştığı yerlere gidip zorlukları birebir yaşamış, evlerinde ya da kiraladıkları odalarda kalmış. Bunları deneyimlemek gerçek idealleri olan bir yazarın yapacağı şeylerdir. Bunlar dışında bir konuya ayrı parantez açmak istiyorum. Kitap da maden işçilerinin anlatıldığı kısım en sevdiğim bölüm oldu. Başta ülkemizde meydana gelen SOMA faciası olmak üzere dünyanın birçok yerinde yaşanan maden kazalarında kaybettiğimiz insanların ne zor şartlar altında çalıştığını okumak o kadar canımı acıttı ki, gerçek emekçilerin kim olduğunu bir kez daha hatırladım... Yazarların ne kadar romanlarını okusak da, onları tanımanın asıl yolunun kaleme aldıkları makale, gezi yazısı ve araştırma türündeki eserlerini okumak olduğunu bir kez daha öğrendim. George Orwell'ı daha iyi tanımanız dileğiyle...
Wigan İskelesi Yolu
Wigan İskelesi YoluGeorge Orwell · Can Yayınları · 20191,613 okunma
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.