Hava döndü, sonbahar kendini iyiden iyiye hissettiriyor.
Bu mevsimin insan üzerinde farklı bir etkisi var.
Yapraklarıyla vedalaşan ağaçlar, güneşle arasına mesafe koyan gökyüzü ve
rüzgâra gebe sokaklar, karşılaştığı herkesi oyuna dahil etmeye istekli.
Gel diyor, yeni bir döngüye hazırlan hadi.
Bu çağrıya kulağımı kapatamıyorum.
Güzün davetini kabul ediyorum.
Biraz üşümeye, yapraklarımı dökmeye, yenilenmek için duraksamaya kucak açıyorum.
Bu beni öyle rahatlatıyor ki..
Sanki omuzlarımı kasmışım uzunca bir süre de, bırakmayı keşfediyorum.
"Bilmiyorum Elif. Bazen biz zorluyoruz. Aidiyet, sahiplenmek.. İnsanların uydurduğu kavramlar gibi geliyor bana. Her yer bana ev olabilir, insanlar arkadaşlarım, vakit geçirip güvenince de ailem olabilirler."
Başka görüșü ezmeden kendi fikirlerine sahip çıkan, karşısındakinden belli konuda iyi olduğu belliyken bile gücünü yansıtmayı tercih etmeyen birilerinin varlığı alışkın olduğum bir durum değil.
Hakkıyla sevmeyi öğrenmek.
Dünyadaki amacımız bu olmaldır: Sevmeyi öğrenmek.
Hayat bize sevgiyi öğrenmemiz için binlerce fırsat sunar. Dünyadaki bütün erkek ve kadınların önüne her gün Sevgi'ye teslim olmak için fırsatlar çıkar. Hayat uzun
bir tatil değil, sonsuz bir öğrenme sürecidir.