Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Biz, şimdi kırkına yaklaşanlar, Osmanlı imparatorlu­ğunun son gençleriyiz. 1914' de üç, beş, yedi yaşında bulu­nan çocuklar, bugün yeni Türkiye'nin gençleri olmuşlardır ve hatırlarında imparatorluktan hiçbir iz kalmamıştı. işte onlara, saltanatın, Suriye' de, Filistin ve Hicaz' daki son yıl­larını anlatmak istiyorum.”
Yağmurlu günde ölmek istemem, Ölsem de gömülmek istemem. Biliyorum, artık bir şey hissetmez ölen, Ama bana hep ek hüzün vermiştir Cenazeler, yağmurla beraber gömülen. Kazılan çukur ıslaktır, Küreklenen toprak balçık gibi, Yeşil çuha ıslanır, ıslanır Rengi olur koyu nefti. Çelenklerin bacakları bile tutmaz, Birbiri üzerine kaykılır. Güller, kasımpatılar son ümitle Defne dallarına sarılır.
Reklam
Hadi söndürüyorum ışığı... Allah rahatlık versin.'' Patriyot Ömer ışığı söndürdü. Odayı birdenbire dolduran karanlıkta, ''Allah rahatlık versin,'' sözü sanki derin bir boğazın kayalarına çarparak yankılanıyordu. Bu sözde, rahat yaşamayı seçen bir arkadaşa ölüme giden bir arkadaşın son selamı, biraz da ayıplaması vardı.
Sayfa 127 - Ketebe YayınlarıKitabı okuyor
İnsan iki ruh hali içinde birden bulunabilir. İnsan son derece mutsuz, huzursuz, derinden sarsılmış olabilir ve yine de bir mutluluk anı yaşayabilir, hatta son derece mutsuz olduğundan bunu çok yoğun yaşayabilir.
Sayfa 95 - Siren
SON...
Sadece tek bir sözcük hissettim: Gitmek! Gitmek! Gitmek! Kalp atışlarım kafatasımın ardında şakaklarıma çivi gibi vuruyordu: GİTMEK! GİTMEK! GİTMEK!
Şu saatin hiç son bulmamasını dilerdim, kaderin bize neler getireceğini kim bilebilir?
Sayfa 408Kitabı okudu
Reklam
Kapattım kalbimin son kapısını Dokunun; boşlukta bir taş gibiyim Hafızası ölü nakkaş gibiyim Çözüyorum hüznün muammasını Ayaklara mâhkum bir baş gibiyim
Hâce Abdülhâlik Gucdüvâni
Hâce Yusuf-i Hemedânî'nin dördüncü ve son halifesidir. Hacegân büyüklerinin önderi ve bu silsilenin baş halkasıdır. Doğum ve ölüm yeri Buhara'nın Gucdüvân köyüdür.
Son derece başıboş ve şansa dayanan bir yaşantımız vardı. Hemen hiçbir şeyi önceden planlamamaz, kazara planladığımız şeyleri de pek seyrek uygulardık.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Ama tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar!
Sayfa 107
Reklam
Bunların son mutlu anlarımız olduğunu bilerek okumak koyarmış insana
"Kendini kıskandın!" Daha çok güldüm. Biraz sonra yüzünün alacağı ifadeyi görmek için ölüyordum. "Kendini öldürmek istedin resmen!" Etkilendiğim ve bana yolu gösteren o kişi yine sendin. "Ne?" Anlamaya çalıştı, başını biraz yatırdı, anlamaya başladı, gözlerini açtı, durumu idrak etti ve kaşlarını çattı. Dudakları bir şey söylemek için açıldı ama söyleyebileceği hiçbir şey yoktu. İşaret parmağını kaldırdı ama eli de havada kaldı ve dudaklarını birbirine bastırıp pes etti. "Ceset!" dedim üzerine biraz daha su sıçratarak. "Bana bir kez daha onu savun kalp nasıl sökülür göstereyim." Daha önceki sözlerini taklit ederek, alay ede ede başımı iki yana salladım.
Sayfa 291 - Nova-DarenKitabı okudu
Katharine, sayfaların arasında yarı ezilmiş olarak, arpacı kumrusu gibi düşünüyordu; bazen de kendisini geçmişin ellerinden kurtarmanın, varoluşu için mutlak bir gereklilik olduğunu hissediyordu; başka anlardaysa, insan ölülerin arasında bir sabah geçirdikten sonra, yeniden yaşama dönünce, geçmiş son derece ince ve bayağı bir bileşim olduğu kanıtlanan şimdiki zamanın yerini alıyordu bütünüyle.
“Korkarım onu kızdırdım,” diye cevap verdi Ketenkuşu. “Ona ana fikri olan bir öykü anlattım.” “İşte bu, daima son derece tehlikelidir,” dedi Ördek. Ben de aynı fikirdeyim doğrusu.
Sayfa 50
Hangi ölü dili konuşuyoruz? Ben en son kime anlattım derdimi? En son kiminle ağladık?
Sayfa 115Kitabı okudu
"Bizi bu acımak mahvediyor albayım "dedim. Başkalarına acımakla başlayan bu tehlikeli duygu ,her zaman kendimize acımakla son buluyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.