Hayattaki fazlalıklar
Fazlalık zehirdir, çünkü zehir, ihtiyacın dışında olandır her insan için. İhtiyaç duyulmayan ama alındıkça daha fazlası yok mu dedirten şeydir zehir de... Kimileri bilerek zehirler kendini. Zehre kaçış bir firardır adına benlik denilen hapishanenin duvarlarını geride bıraktıran ya da kendini unutmaya çalışan insanın sarıldığı son sevgili... Kabullenilmiş bir kaçışın arkasına saklanmış, adına fazlalık denilen duvarın gölgesinde öylece duran; fazlalıkların hazzına teslim olmuş insandır; zamanı anlamsızlıkla suçlayan ve belki inadına bile isteye aldığı ilk zehri suçlu saydığı zamanda unutan.
Evet...
Fazlalık zehirdir, çünkü her zehir yeni şeyler söyletir...
Yaz akşamlarında, yeni sulanmış akşamsefalarıyla çevrelenmiş, hanımeli veya sarmaşık gülü kokan bahçelerde radyolar açılır, Zeki Müren’in billur sesi, “Bakmıyor çeşmi siyah feryade…” derken büyükler içlenir; aynı anda tülleri uçuşan odalarda gençler pikaplarına Füsun Önal’ın son kırkbeşliğini koyarlar, “Senden başka senden başka / Sevemem ben hiç kimseyi” şarkısını söyleyerek dans ederlerdi.
Sayfa 124 - Yapı Kredi Yayınları - 14. BaskıKitabı okuyor
Büyük yönetmenler doğal manzarayı yeniden boyar ve yeniden çizer. Görülerinin ve stillerinin materyaline ve tinsel gereklerine uyacak şekilde dış dünyayı yeniden biçimlendirme yetisine sahiptirler. Marcel Carne'ın sisle kaplı rıhtımları, Yeni Dalga yönetmenlerinin Paris'i, Fellini'nin Roma'sı, Tanner ve Wenders'ın
Ötenazi
Bu gücü artık bulamayan ihtiyarların ya da umarsız hastaların ölmelerine yardım etmeli. Beden tümüyle tükendiyse, hele beyin işlemez hale geldiyse, yaklaşan sonu hızlandırmalı (...)
1984’te yayınladığım Edebiyatta Utopya Kavramı ve Thomas More kitabından alıntılıyorum: “Hastalık hem çaresizce, hem de sürekli ve dayanılmaz acılar çektiriyorsa, hastanın yaşamı da ancak ölümle sonuçlanabilecek bir işkenceye dönüştüyse, rahiplerle hekimler, artık ölüme katlanması için hastaya öğütler verirler. Hastanın ölmekle hiçbir şey yitirmeyeceğini, olsa olsa acılarına bir son vereceğini söylerler... Hasta çoğu zaman uyuşturucu bir ilâçla uykuya dalıp, can çekişmenin acısını duymadan, kendi yaşamına son verir.”
Sayfa 63Kitabı okuyor
Kolera Günlerinde Aşk
Birbirini seven iki insanın hayatı hakkında söylenecek çok şey var. Sonsuz. Ayrıca sonunu önceden bilmenin avantajını yaşadım. Çünkü bu kitapta son bir sorundu. Karakterlerden birinin ya da ikisinin birden ölmesi hiç hoş olmazdı. En harika şey, sonsuza kadar aşklarını sürdürebilmeleri olurdu.
Sayfa 63Kitabı okudu
"Her şeyden önce son derece edepli ve efendi" diyor Evelyn savunma olarak.
"Adam çikolatalı sorbe istedi be " diye bir yaygara koparıyor Price,kulaklarına inanamayarak."Sen neden bahsediyorsun?"
Evelyn Aksi aksi "O bir heykeltıraş "diyor.
Bret Easton Ellis
Çəmənlərdən yolum düşdü min kərə,
Güllər vaxtsız solub-açdı, ayrıldıq,
İlk görüşdən nə gəldisə gözlərə-
Son günü də gözüyaşdı ayrıldıq.
Yoxa çıxdı: əridimi, uçdumu,
Səsdi, ruhdu, ulduzdumu, quşdumu?
Anlamadım: bilə-bilə çaşdımı,
Yar danışdı ikibaşdı, ayrıldıq.
Sayfa 153 - AYRILDIQ...Kitabı okuyor
