Ne gariptir şu ayrılık günleri
Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan Nedense bir tuhaf oluyor insan
Derin bir sızı giriyor içeri
Son bir defa bakarken caddelere
Dükkanlara , evlere , kahvelere
Hatıra yüklü kervanlar geçiyor
Dolu dolu gözlerinin önünden
Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden
Ne unutulmaz zamanlar geçiyor
Ağır ağır biz farkında değilken
Gökler masmavi yaprak yemyeşilken
Sen istediğin kadar unutulmaz de
Bu son dakika , bu vakitsiz yağmur
Unutulur , azizim unutulur...
Sivas’ın İmranlı ilçesinde, 1959’da doğan Kamber Ateş, Ankara’da üniversite son sınıf öğrencisiyken 11 Temmuz 1980’de iki arkadaşıyla birlikte korsan eyleme katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınmıştır. O muazzam “yargılamalar” sonucu Halkın Kurtuluşu örgütüne mensup olduğu “sabit görülmüş” ve altına dizilen suçlarla müebbet hapis cezasına
Erkeklerin Sizi Yatağa Atmak İçin Kullanacağı Replikler
Yazan: James Edwards
Her şeyden önce, sadece bir "Merhaba" dan tutun da, "Bugün yağmur yağacak" cümlesine kadar, erkeklerin söylediği her söz, sizi yatağa atmak için tasarlanmıştır. Her genç kız, beşinci randevusunda aynı şey le karşılaşır: "Beni sevseydin yapardın." Uzak durmanız gereken bazı klasik sözler de şunlardır:
1. Evde harika bir şişe Dom Perignon şampanyam var ( Opus 1, kristal). Önemli bir günde açmak istiyordum. Belki de o gün bugündür, bana katılmak ister misin?
2. A, kanepemin kumaşının (derin, gerçekçi, ilginç, buraya istediğiniz sıfatı koyabilirsiniz) artistin fotoğraf baskısıyla kaplattım. Görmek ister misin?
3. Benim baştan çıkarma klişelerim yoktur aslında, hemen belli oluyor. Bence kadınlar daha zekice şeyleri hak ediyor. (Farkındaysanız, bu da bir klişe)
4. Genç kızlar için : Bir dakika bekle, şimdi çıkarıyorum.
5. Hep Noel'de (Haziran'da vesaire.) evlenmek istemişimdir.
6. Ailenle tanışmayı çok isterim.
7. Evimiz mutlu bebeklerle dolu olsun istiyorum.
8. Sahile gidip gece yarışlarını izleyelim mi?
9. Bankada : Para yatırıyorum da. Yüz bin dolar yazarken virgülü ikinci sıfırdan sonra mı atıyorduk, üçüncü sıfırdan sonra mı?
10. Seni seviyorum (Bu arada iki hafta beklemişsek, bu son replik, bakire olmayan her kadını yatağa atmaya yeter. Yine de bu sözü akıllıca kullanmamız gerekir. İlk randevuda söylersek sizi ürkütebiliriz.)
Hiç uçağa bindin mi? Şimdi, kapa gözlerini ve bir uçağa bindiğini düşün... Eve dönüyorsun. Havaalanında sevdiklerin bekliyor; tıpkı senin hasretle onlara kavuşmayı beklediğin gibi. Çok özlediğin;eşin, çocukların, annen, baban, torunların, arkadaşların...Onlara kavuşmana bir saat varken bir anons duydun:
Sayın Yolcular, şimdi sakin olmaya çalışın.
Hiç uçağa bindin mi? Şimdi, gözlerini kapat ve bir uçağa bindiğini düşün... Uzun zaman sonra eve dönü- yorsun. Havaalanında sevdiklerin bekliyor. Çok özledi- ğin sevenlerin: Annen, baban, kardeşlerin, deden, ninen, akrabaların, arkadaşların... Onlara kavuşmana bir saat var- ken bir anons duydun:
"Sayın Yolcular, şimdi sakin olmaya çalışın.
Eski dönemlerdeki günlük yaşamın genel ritmi bolca yürüme, tırmanma, eğilip kalkma, çömelme (squad), yük taşıma gibi işlevlerden oluşuyordu. Haliyle bütün hareket sistemimiz; kas, eklem ve kemiklerimiz de böyle bir yaşam tarzına en uygun adaptasyonlarla doldu. Ancak günümüzde bu hareketleri hayatımızın doğal akışı içinde yapamadığımız için hareket
Karatay Diyeti’nin önerilerini kısaca şu şekilde özetleyebiliriz:
1. Sızma zeytinyağlı her türlü sebze yemeği yenebilir. Bakla, kabak kalye, kuru ve yaş fasulye gibi...
2. Bir tabak kıymalı taze veya kuru sebze yemeği yenebilir.
3. Yemekler ile ekmek, pirinç pilavı ve makarna yenilmeyecek!
4. Yoğurt ve salatalara her türlü taze maydanoz,
1990'ların başında, deneyimleyen ve anlatıcı benlikleri araştırmaya başlayan Kahnernan ve Toronto Üniversitesi'nden Donald Redelmeier, kolonoskopiye giren hastalarla çalışmaya başlarlar. Kolonoskopi anüsten küçük bir kamera sokularak bağırsakların incelendiği, çeşitli bağırsak hastalıklarının teşhisinde kullanılan ve pek keyifli olmayan bir
SÜRVEYAN HEKİM
“Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında.
Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur.
Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız.
Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit