İSMAİL - Son dakikalarım. Hayat ve ölüm arasında kaldım. Bu defa son. Gidiyorum, terk ediyorum bu dünyayı. Kimse döndüremez geriye beni. Gidiyorum. Yeni bir keşif yapacağım. Sanırım orada huzuru bulacağım. Bana yardım eder misiniz? Yine mi yalnız kaldım yoksa? Artık önemi yok, gidiyorum. Yalnızlığım da sizinle kalsın. O da sizin olsun. Ama ruhum benimle. İşte onu alamazsınız elimden. Buna izin vermem. Ama yalnızlığım sizin olsun. Yalnızlığınıza dost olur belki. Ne dersiniz? Dakikalarım bitmek üzere. Dakikaları çok görmeyin bana. Saatlerimi size bıraktım. Hala ne istiyorsunuz benden? Daha neler alabilirsiniz ki benden? Sevgimi aldınız. İçimdeki insanlığımı aldınız. Ne almak istiyorsunuz ki başka? Hayatımı almışsınız. Ruhumu çok görmeyin bari. Sanırım zaman doldu, gidiyorum. Bir saniye… Görüşürüz demiş miydim? Dünyaya iyi bakın, etrafınıza iyi bakın, insanlara iyi bakın. Bakın ama, at gözlüklerinizle değil. Bir kamera merceği gibi bakmayın dünyaya. Gözlerinizi açarak değil. Ruhunuzu açarak bakın etrafınıza. Bakın da görün nerde yaşıyorsunuz? Bakında görün kimlerle birlikte nefes alıyorsunuz. Bakın da görün… Tamam… Sustum… Söylemeyeceğim. Kimle konuştuğumu merak mı ediyorsunuz? Tamam… Söylemeyeceğim… Kızdı, sadece vedalaş dedi. Ben abarttım biraz. Onu kızdırmak istemem. Vakit doldu mu? Çoktan mı? Peki… Şimdi gidiyorum. Artık dakikalarım da sizin olabilir. Hatta bir saniye, saniyelerimi de alabilirsiniz. Kendinize iyi bakın. Görüşürüz.
( Sessizliğim Benden Değil - Oyunundan... ea )
23 Kasım - 06:45
Bugün her zamankinden daha farklı, uyanmadım. Dünüm ya da bir önceki günüm nasılsa o monotonlukla çıktım yataktan. Ne bir eksik bir fazla. Yer soğuktu, çıplak ayakla daha hissedilir oluyormuş, birde beden yeni yataktan kendini çıkarınca, bütün vücuda bir titreme, bir kendini soğuğa alıştırma süreciyle boğuşuyor. Olsun, alışıyoruz
Seriyi okuyan herkes kitaplarla birlikte serinin daha güzel ve aksiyonlu bir hale geldiğini söylese de ben bunun tam tersini düşünüyorum. Katiller Çetesi’nin ilk kitabını mantığımı bir köşeye bırakıp da okuyunca sevmiştim, ancak Izabel ve Kötülük Tohumları için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Kötülük Tohumları; akıcı bir kitap mı? Evet. Tatmin edici
03.08… Boğazımda bir yumru, kalbimde bir ağrı, beynimde bir sanrı… Uyuyamıyorum. Beni uyutmayan bu şey ne bilmiyorum ama uyuyamıyorum. Arada bir bunalıp camı açıyorum, nefes alamıyorum. İçeriye giren soğuk bile getirmiyor beni kendime. Ne oldu ya diyorum kendime. Kendime de değil kafamdaki tilkilere. Ne oldu yine diyorum, ne istiyorsunuz benden?