Bu son satırlarım şimdi, Vedayla biten umutla var olan Ve elveda diyorum, Sokaklarında gezdiğim bu şehre...
Yıldızlara Dair
Bu son satırlarım şimdi, Vedayla biten umutla var olan Ve elveda diyorum, Sokaklarında gezdiğim bu şehre... Özle benim gibisini, Özle güzel şehrim, Bir gün tekrar gelebileyim diye sana... /İstanbul/
Sayfa 80 - Vedayla biten umutla var olan satırlar şiirinden bir kesit
Reklam
Alfabesi bozuk satırlarım
Sahipsiz bir kentin Alfabesi bozuk satırlarında yaşıyorum seni Bu şehirde kimse kalmamış ki Koca şehir içimdeki boşluk sanki Kaldırımlar yokluğunu anlatıyor Duvar boyaları ise terk edilmişliği Yollar sensizliğe götürüyor Her adımda yokluğuna yaklaşıyorken Kendimden sensizce uzaklaşıyorum Ben uğruna ölüyorken Sen yaşamazlıktan geliyorsun Sana aşk misali tapıyorken Sen tüm inançlarımı yok ediyorsun Ve bunlara ayrılık süsü veriyorsun Susuyorum sanki büyük bir meziyet gibi Bakışlarıma çarptığında sen de susuyorsun Oysa son bir şey demeni beklerken İçimdeki sessizlik çığlık atıyor İçinden geçerken Tüm şehir birden ayaklanıyor Ben sensizliğime kapaklanırken.
Ben Tanrı Olsaydım
Altan için o gün odasında başucunda beklemek, kaderin son ilmeği olmalıydı. Anlındaki iki satırın ne kadar noktaları virgülleri varsa gözyaşıyla koyuyordu. İsminin yazılmış olduğu çekmecenin kenarından sarkan kâğıdı fark edip alakasız şekilde uzanırken, ilk kelimesi ilişiyordu gözüne. Hayatın acımasızlığı işlenmişti satırlara. Nur’un, Altan her bahçeyi düzenlediğinde söylediği sözler dökülmüştü satırlara.   “Ortancalarımıza iyi bak! Ellerim satırlara dolaşıyor yazarken, Kelimeler kesiyor nefesimi, Gözyaşlarım mürekkebimden önce dökülüyor satırlara, Matem karası yüreğimi döktüğüm beyaz sayfaya. Koca bir yük var omuzlarımda şimdi, Ağırlığımın milyon katı, Ağız dolusu küsüyorum her kim varsa. Çaresizlik değil satırlarım, Çaresini bulmuş ki sitem edebiliyorum, Sevmelerimi urganda sallandırıyorum, Sevilmemi tebessümün şımartıyor. Yanaklarımda al renkler, Boynuna sarılsam, Kollarımdan çekiniyorum, Okuyamamışım meğer yüreğimdeki seni. Ruhumu teslim edeceğim urgan bile kızgın bakıyor, Gitmeleri anlamayacak kadar cahilim şimdi, Kalmalarım, mükâfatında kayıp, En çok da sen kızma ne olur, Ölüm sessiz düşer bedene biliyorum. Bu defa ikimiz de haberdarız birbirimizden. En çok da sen affet beni… Kardeşim Altan.”
Az Kitap
Bilinmeze doğru gidiyorum. Bunlar benim son satırlarım. Elveda sizler, tüm bu sayfaları birlikte yaşadığım, ruh hastalığına yakalandığımı paylaştığım, kırılmış son vidama, ufalanmış son zemberiğime kadar tüm içimi açtığım meçhul, sevgili okuyucularım, elveda. Ben gidiyorum.
Sayfa 201Kitabı okudu
Biz
Bilinmeze doğru gidiyorum. Bunlar benim son satırlarım. Elveda sizler, tüm bu sayfaları birlikte yaşadığım, ruh hastalığına yakalandığımı paylaştığım, kırılmış son vidama, ufalanmış son zembereğime kadar tüm içimi açtığım meçhul, sevgili okuyucularım, elveda. Ben gidiyorum.
Sayfa 201 - İthakiKitabı okudu
Reklam
Bunlar son satırlarım. Elveda tanımadığım, hep sayfalar aracılığı ile bağlantı kurduğum, son vidama, son bozuk telime kadar içimi açtığım sevgili okuyucularım.
Bilinmeze doğru gidiyorum. Bunlar benim son satırlarım.
ekho hatırlanmak istemiş
Yüreğe kök salan ruhlar var,her deniz kendi yıkıklığıyla göğün altında.Yansımalar nüksettikçe dalgalar hiddetle kayalara çarpıp nergisleri kıyıya bırakıyor.Bir sonbahar günü avuçlarımın arasına almışım birini,kurumuş sandıkların içinde;her parçası dağılmış diğerinden ötekine.Solmuş,renklerini yansıtmış yüzüne.Yankılarıma dokun,beni unut,nergis
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.