Hayatımın yası Solan mevsimim İçimdeki mıh Kalbimdeki har... Adağımdır kırılan boynum. Senindir al. Bu bendeki kağıt kesiği.. Bu bendeki gün batımı.. Açamayan çiçek.. Küskün çocuklar ve göğün bütün yağmurları. Hatıramdır al. Şimdi yetim bir dünyadır, denizini özleyen martılar. Kök saldım yokluğuna. Beni ancak bir ağaç anlar. Hasretle nasıl başa çıkar ağaçlar? Ya denizler, nasıl ağlar? Ah bu bendeki sonbahar.. bu bendeki kırık dal.. kanımda solan kırmızı.. kirpiklerimde kar. Hasretindir yar. Hiç olmazsa rüyalar da sar. Çalıkuşu
231 syf.
·
Not rated
Biz ve İkbal... O kadar güzel, akışkan, bilgi verici ve yönlendirici bir çalışma ki defalarca okuma isteğimi kabartacak kitaplardan biri olarak gönlümde yerini aldı. İslam kültürünün insanlık toplumuna armağan ettiği hem fikri hem de insanî çehrelerden biri olan Muhammed İkbal üzerinden yola çıkıp; önce İkbal'i tanıtarak konu bütünlüğünü sağlaması kitabı hem epistemik anlamda başarılı kılmış hem de biz okurlara verilen bu bilgiler ile gittiğimiz bir yolda nasıl bir metod çizeceğimizi göstermiş. Muhammed İkbal ve Cemalettin Afgani gibi devrimci şahsiyetlerin bize örnek teşkil etmesinin gerektiğini defalarca kitab içeriği vurgulamış. Lakin bizlerin bu şahsiyetleri terk ettiğimizi ve bunları terkederken de ortaya çıkan sorunları sitemkar bir dil ile dile getirmiş. Ali Şeriati'nin deyimi ile cümlelerimi tamamlar isem İkbal'in şahsiyetinin ne kadar önemli olduğu daha açık bir izaha kavuşacaktır. Ne var ki İkbal'i bu büyük adamlar arasında seçkin kılan şey, meyve veren bu yüksek ağacın, İslâm kültürü tarlasının afete uğradığı hüzünlü ve ölümcül bir sonbahar sessizliğine gömüldüğü, aynı zamanda sömürgeciliğin kök söktüren selinin ve tufanının birdenbire Batı'dan üzerine sökün ettiği, sonbaharda afete uğrayan tarlanın her yanını baştanbaşa su bastığı ve felâketzede çiftçilerin uykuda olduğu bir çağda ortaya çıkmış ve çiçek açıp meyveye durmuş olmasıdır. Bu tarlanın bekçileri yapayalnız, yağmacıları ve sahipleriyse saldırgan kurt, tilki ve sırtlan sürüleridir!
Biz ve İkbal
Biz ve İkbalAli Şeriati · Fecr Yayınları · 2013175 okunma
Reklam
yaşayabilesin
Olmasın! Hiç bir ses ve hiç bir his Ya da almak için çırpınacağın Bir çekimlik nefes Ki gökyüzde bulut misali özgür Dolaşabilesin. Konmasın! Dalına ne kuş ne bir yeşil yaprak Ya da dursun akıp gitmesin, Bir sonbahar gününde zaman. Ki toprağa kök salmadan ağaç, Kalabilesin! Açmasın, İçinde zaman zaman umutla Mutlu gökten kuşaklar, Ya da artık renklerini geceye boyamayı öğren, Ki şu dünya sahtelik nedir bilmez bir gölge Olabilesin!
Erkan
Erkan
Kök aynı kök ama her sonbahar da dökülen yapraklar, farklı yapraklar..
°°° Kök saldım yokluğuna beni ancak bir ağaç anlar Hasretle nasıl başa çıkar ağaçlar ? Ya denizler, nasıl ağlar ? Ah bu bendeki sonbahar... Bu bendeki kırık dal. Kanımda solan kırmızı, Kirpiklerimde kar, Hasretindir yar, Hiç olmazsa rüyalarda sar... ~ Çalıkuşu 🕊️☘️
_Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum. Chuang Tzu _Mükemmel bir insanın zihni ayna gibidir. Hiçbir şeyi kavramaz ve hiçbir şeyi ummaz. Böylece mükemmel insan hayatın içinde hiçbir çaba harcamadan hareket eder. ****** _Kalpteki incelik sevgi yaratır; sözlerdeki incelik güven
Reklam
84 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.