43. SONE Elizabeth Barreth Browning Seni nasıl mı seviyorum? Dur anlatayım. Seni ruhumun erişebileceği derinlikte, Ende ve boyda seviyorum. Varlığın ve düşsel erdemin sınırları Görünmezken gözüne, Seni her günün en sakin anı gibi seviyorum, Güneşle ve mum ışığıyla. Seni özgürce seviyorum, hak için savaştığı gibi insanların. Seni safça seviyorum, şükran duasından dönmeleri gibi inananların. Eski acılarıma ve çocukluk inancıma Sunulmuş tutkuyla seviyorum. Seni, kaybettiğimi sandığım bir aşkla seviyorum, Kayıp azizlerimle, nefesimle seviyorum seni, Ömrümün tüm tebessümleri ve gözyaşlarıyla Ve Tanrı izin verirse eğer Seveceğim seni, öldükten sonra da.
43. Sone Elizabeth Barreth Browning Seni nasıl mı seviyorum? Dur anlatayım. Seni ruhumun erişebileceği derinlikte, Ende ve boyda seviyorum. Varlığın ve düşsel erdemin sınırları Görünmezken gözüne, Seni her günün en sakin anı gibi seviyorum, Güneşle ve mum ışığıyla. Seni özgürce seviyorum, hak için savaştığı gibi insanların. Seni safça seviyorum, şükran duasından dönmeleri gibi inananların. Eski acılarıma ve çocukluk inancıma Sunulmuş tutkuyla seviyorum. Seni, kaybettiğimi sandığım bir aşkla seviyorum, Kayıp azizlerimle, nefesimle seviyorum seni, Ömrümün tüm tebessümleri ve gözyaşlarıyla Ve Tanrı izin verirse eğer Seveceğim seni, öldükten sonra da.
Reklam
When I first wrote this book, I was going to use these lines from Elizabeth Barrett Browning’s letters as an epigraph: “If a woman ignores these wrongs, then may women as a sex continue to suffer them; there is no help for any of us—let us be dumb and die.” I changed my mind, because I decided that no woman deserved what pornography does to women: no woman, however stupid or evil, treacherous or cowardly, venal or corrupt; no woman. I also decided that even if some women did, I didn’t. I also remembered the brave women, the women who had survived, escaped; in the late 1970s, they were still silent, but I had heard them. I don’t want them, ever, to be dumb and die; and certainly not because some other woman somewhere is a coward or a fool or a cynic or a Kapo. There are women who will defend pornography, who don’t give a damn. There are women who will use pornography, including on other women. There are women who will work for pornographers—not as so-called models but as managers, lawyers, publicists, and paid writers of “opinion” and “journalism.” There are women of every kind, all the time; there are always women who will ignore egregious wrongs. My aspirations for dignity and equality do not hinge on per­fection in myself or in any other woman; only on the hu­manity we share, fragile as that appears to be. I understand Elizabeth Barrett Browning’s desperation and the rage be­hind it, but I’m removing her curse. No woman’s betrayal will make us dumb and dead—no more and never again. Beaver’s endured too much to turn back now.
43. SONE Elizabeth Barreth Browning Seni nasıl mı seviyorum? Dur anlatayım. Seni ruhumun erişebileceği derinlikte, Ende ve boyda seviyorum. Varlığın ve düşsel erdemin sınırları Görünmezken gözüne, Seni her günün en sakin anı gibi seviyorum, Güneşle ve mum ışığıyla. Seni özgürce seviyorum, hak için savaştığı gibi insanların. Seni safça seviyorum, şükran duasından dönmeleri gibi inananların. Eski acılarıma ve çocukluk inancıma Sunulmuş tutkuyla seviyorum. Seni, kaybettiğimi sandığım bir aşkla seviyorum, Kayıp azizlerimle, nefesimle seviyorum seni, Ömrümün tüm tebessümleri ve gözyaşlarıyla Ve Tanrı izin verirse eğer Seveceğim seni, öldükten sonra da.