Kimse bilmez kimsenin içini ne savaşlar verip hangi zorluklara direndiğini. Korkularını, çaresizliğini, hüzünlerini, kusur diye görüp gizlemek istediklerini, kuşkularını, sevinçlerini, kanayan yaralarını, dile getiremediklerini, içindeki boşluğu, herşey tam olduğunda bile yaşadığı huzursuzluğu, haykıramadıklarını, içine gömdüğü çığlıklarını,
hangi duayla yatıp hangi umutla gözlerini açtığını,
neye özlem duyduğunu, neyin heyecanlandırdığını, tutkularını, içinde ne zaman denizlerin boğuştuğunu, ne zaman kor ateş yandığını, ne zaman çiçeklerin açtığını hangi umutları öldürmek zorunda kaldığını ve daha nicelerini bilemezsin.