yirmi dört yaşındaydı, kişiliği ve yetiştirilme tarzı açısından muhafazakardı ve hayatın kendi doğup biçimlendiği kuytu köşesine uyacak bir şekil alarak katılaşmıştı.
neyse sen hep oradasın / hattımın öbür ucundaki titrek, soluk / benim su değneğime doğru sıçrayan / su kıvrımı, göz alıcı ve şükran dolu / dokunuyor ve emiyorsun /
ben çağırmadım ki seni / ben seni hiç çağırmadım ki