Bu akşam anladım ki,bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş. Gene bu akşam anladım ki,onu kaybettikten sonra,ben dünyada ancak kof bir ceviz tanesi gibi yuvarlanıp sürüklenebilirim.
Gene dün akşam anladım ki, hayatımdan o kadın çıktıktan sonra, her şey hakikiliğini kaybetmiş; ben onunla beraber, belki de daha evvel, ölmüşüm.
Sayfa 159 - Yapı Kredi Yayınları 74.Baskı Temmuz 2015Kitabı okuyor
Reklam
Bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş. Gene bu akşam anladım ki, onu kaybettikten sonra, ben dünyada ancak kof bir ceviz tanesi gibi yuvarlanıp sürüklenebilirim.
Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Kadınlardan bunu bekledim. Birisi gelip,"Evet, ben seni tanıyorum." desin diye bekledim. Ve o kadına aşık olacaktım. Sırf bu sihirli gün için bir sürü diyalog hazırlamıştım kafamda. Ama sonra anladım ki böylesine insanlar yoktu. Olsalar bile kitap okumuyorlardı.
Sıkıntımı engin ve derin zannederdim. Bir zaman sonra baktım ki sıkıntım dünyayı kuşatacak ve başka herkesi de sıkacak genişlikte değil. Dünya o zaman başıma yıkıldı. Çünkü bazı başka sıkılanların sıkıntısı ve bunu dile getirişleri benim sıkıntımı tanımlıyor onu anlamlı ve önemli hale getiriyordu. O zaman benimkinin sıkıntıdan çok bir darlık, benim halimin de bu darlıkta sıkışma olduğunu anladım.
Sayfa 50
anladım ki neden sonra anadan borçlu doğmuşum ben saçımı berberime fiyakamı terzime canımı komşulara dostlara
Reklam
Tek bir şansım olsa geçmişe gitmek isterdim. Çok çok geçmişe çocukluğuma. Sokak ortasında avaz avaz ağlamak isterdim. Sonra düştüğümde annem gelip kucağına alsın isterdim. Arkadaşlarımla kavga edip beş dakika sonra barışmak isterdim. Sabahları annem uyandırsın isterdim. Okula gitmek için hazırlasın beni. Sonra saçlarıma rengarenk tokalar taksın, okula koşa koşa gideyim. O zamanlar da büyümek isterdim hep, ama büyüdükçe anladım ki büyümek hiç iyi değil. Gizli gizli ağlıyorsun mesela. Sonra kime yaslanmaya kalksan sırtında binlerce bıçak izi. Sonra büyüdükçe susuyorsun. İçine atıyorsun her şeyi…
"Evlilik otostopa benziyor!" diye düşünmüştüm ilk aylarında, ilk yıllarında evliliğimin. Bir kişi için duruyorsun, ama arabana 50 kişi doluyor. On sekiz yıl sonra anladım ki bu otostopçulardan hiçbiri bir yere gitmek istemiyor, ama direksiyona geçmeye ÇOK HEVESLİLER. Hatta güzel geçinelim diye sa-ikin uyumlu davranırsanız, yıllar sonra kendinizi arka koltukta sıkışmış buluyorsunuz. Her an kapı açılabilir ve düşebilirsiniz giden araçtan.
bu rüya ve anı karmaşasının derinlerine gittikçe, duygusal sorunların zihinsel sorunlarla aynı şekilde çözülemeyeceğini anladım. Dün gece kendimle ilgili olarak keşfettiğim şey buydu. Kendime, etrafta kaybolmuş bir ruh gibi dolaştığımı söyledim ve sonra baktım ki ben gerçekten kaybolmuşum
Koridor Yayıncılık
"Ve Bilbo ne kadarını biliyordu?" ( Âli Yüzük )
"Bilbo sana anlattığından fazlasını bilmiyordu, eminim," dedi Gandalf. "Bir tehlike içereceğini bildiği bir şeyi sana aktarmazdı kesinlikle, sana göz kulak olacağım konusunda ona söz vermiş olsam da. O yüzüğün çok güzel ve ihtiyaç anında çok işe yarar olduğunu düşünüyordu; gariplikleri, terslikleri de kendisine yoruyordu.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.