6.5/10 ️
İlk olarak özetini anlatmak daha sonra ise düşüncelerimden bahsetmek istiyorum;
Ning annesinin zehirli çaylarlardan dolayı ölmesinden ve aynı zehirle kardeşinin mücadele etmesi yüzünden saraydan gelen saray shennong (çayla büyü yapabilen ustalar) ustası olma yarışmasına katılmak için evden kaçar ve tabi ki o sıradan bir shennong olmadığından onu sıradan olaylar beklemiyordur .
Kitaba ilk başladığımda yazım dili ve olay örgüsü kitabın oldukça basit olduğunu hissettirdi bu nedenle sıkıla sıkıla okuyordum ama aniden yazar olayları ve yazım şeklini geliştirerek elime kitabı mühürledi ve ikinci kitabı hemen okumam için içime merak tohumları ekti, kitabın sonunda ki olay örgüsüne güvenerek ikinci kitabın daha çarpıcı başlayacağına inanıyorum.
Kitap genel anlamıyla keyifliydi ve sürekliyiciydi tabii ilk başta oldukça basit(gerçekten basit) bir anlatıma ve olay örgüsüne sahipti özellikle Ning ve kang’ın tanışma anı ve hemen çay içmeye gitme hızları? Ya da Lian ve Ning’in arkadaş olma hızları bu beni basit bir fantastik kitabı okuyormuşum gibi hissettiren başlıca sebeplerdi öte yandan ilk okuduğumda anlamlandıramadığım şeyler oldu mesela eşcinsel ilişkiler vardı ve bunlar o kadar düz ve sanki sürekli böyleymiş gibi yazıldığından bir an için çeviri hatası zannettim ama baştada dediğim gibi yazar kitabın ortalarında kendisini baya geliştirmişti o yüzden hemen ikinci kitaba geçiyorumm
496 syf.
4/10 puan verdi
Bu kitabı okumayı sürekli erteliyordum fakat bir yandan da okuma isteğim vardı. Kapağı ve ismi benim ilgimi çekmişti, hoş duruyordu. Bu sebeple tatlı bir romantik roman okuyacağımı düşündüm. Ne kadar okumak isteğim olsa da nedense elim bir türlü bu kitaba okumak için gitmiyordu ama okusam sevebileceğini düşünüyordum. Ne yazık ki yanılmışım.
Tiyatro okumaya bayılıyorum çünkü direkt olarak oyuncuları sahnede görebiliyorum. Kitapta ana karakterlerden Treplev’in içten içe annesinin sevdiği büyük yazar(çok da büyük değil) Trigorin’e karşı beslediği kompleksi ve kendini gerçekleştirmeye çalışma arzusunu sevdim. İki kere pes etse de denedi en azından. Treplev’in annesi Arkadina ise çok bencil ve ünlü egosuna sahip. Hep önce ben önce kendim diyen bir karakter, nefretimi kazandı. Medvedev’e hem üzüldüm hem sinirlendim ulan aç ağzını iki laf söyle hep sinmişlik hep fakirlik. Maşa zaten ayrı kafa. Türk dizisi gibi herkes birbirine karışık duygular besliyor. Nina bu hikayede yanan karakterdi çok üzüldüm. Ailesi kabul etmedi, evlenip çocuk yaptı sonra öldü ortada kaldı kızcağız. Hayat seçimlerden ibaret bakalım benim seçimlerim ne derece doğru olacak:/
Herkese merhaba arkadaşlar çok heyecanla paylaşmak istediğim bir kitabı bırakacağım size ama önce biraz teşekkür etmem lazım,biraz uzatacağım lafı.
Sahte arkadaşlardan ise gerçek bir kurguyu tercih ettiğimiz için sosyal medyada bile kitapçıyız doğrusu.
Bazılarımız aşırı klasikci kimimiz eski edebiyatçı kimimiz güncel kitapları her şeyin üstünde
Fantastik görünümlü başarısız romans
Korkunç bir kitapla daha geldim. Son zamanlarda bu kadar negatif salmak istemesem de maalesef kötü kitaplar üst üste geldi. Madde madde eleştirilerimi yazacağım, bu arada kitapta yarıdan sonrasını atlayıp sona geldim çünkü dayanamadım.
1) Yazım ve cringelik. Bir kere edebi olarak yazım çok idarelikti, ancak ortalamaya yakın yani öyle edebi bir
SPOİLER BULUNUYOR!
Kitabı elime alıp okumaya başladığımda dünya ile olan tüm bağlantım kesiliyor. Her şey susuyor ve sadece kitap konuşuyor. Son sayfasına kadar kendine sürükleyen ve merak duygusunu ayakta tutan bir kitap oldu.
Kitapta Marin'in çocuğunu kaybettikten sonra kocası Derek'e karşı aşırı bağlılığı ve kaybetme korkusu anlaşılır ama Kenzie ne kadar haksız ve yanlış olsa da ben onunla da empati kurmaya çalıştım. Babası onu terk ettiği için kendinden yaşça büyük erkekler ile birlikte oluyor, bunu anlayabilirim ama evli olmalarındaki sebebi çözemedim. Aşırı yalnız, parasız ve duygusal açıdan yaralı oluşu ondan nefret etmeme engel olsa da duyarsız ve düşüncesiz davranışları da onu sevmeme engel oldu. Sonu onun için hak etmeyeceğiz kadar iyi olsa da kötü bitmemesine sevindim.
Marin'in içinde kaybolduğu girdap oldukça güzel anlatılmıştı. Ani kararları, aydınlanmaları, korkusu, panik, endişe vs. oldukça güzel anlatılan derin sayılabilen bir karakterdi. Kendisini okumak oldukça zevkliydi.
Sal'in sert kişiliğinin altındaki yumuşak ve hassas kişiliği onu ne kadar tatlı gösterse de ondan Sebastian'ı kaçırdığına dair şüphelendiğimde tüm bu duygu yok oldu ve haklı çıkmak da bir o kadar yaralayıcıydı. Daha iyisi olabilirdi Sal için, keşke Marin'den para isteseydin. Onun sonu Julian için daha iyi olurdu.
