52 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
YETİŞKİNLER BİZİ NEDEN ANLAMAZ? | YILDIZ KULKUL Kitabın kahramanı 6 yaşındaki meraklı Nil “Küçük Prens” kitabını okuduktan sonra, kafasına takılan “Yetişkinler çocukları anlamakta zorlanıyorlar mı?” sorusunun cevabını bulmak istiyor. Bunun için önce kütüphanedeki kitaplardan araştırarak bulmayı deniyor. Bir süre sonra başkalarına da sorması gerektiğine karar veriyor. Arkadaşına, yol kenarında resim yapan kıza, avucunda böcekle koşan çocuğa derken hayallerinde zamanda bir yolculuğa çıkıyor. Aradığı sorunun cevabı başka sorulara zemin hazırlarken Nil, bir sorunun peşine takılıp yaptığı araştırmadan büyük keyif alıyor. Çocukları felsefeyle tanıştıracak olan bu kitap, etkileşimli bir şekilde birlikte de keyifle okunabilir. “Yetişkinler Bizi Neden Anlamaz?” ilerleyen günlerde Çocuklar Ne Okuyor Okuma Kulübünde okuyacağımız kitaplardan biri olacak. Şimdiden okumanızı tavsiye ederim. Kitaptan Alıntılar: • İnsanların karakterleri de iklimler, coğrafyalar gibi çeşitlilik ve değişkenlik gösteriyordu. • Yetişkinler hiçbir şeyi kendiliklerinden anlamıyorlar • Yetişkinler hayal güçlerini az kullanıyorlar, çocuklar ise çok. • Ne kadar çok farklı fikirle tanışırsa o kadar iyiydi • Yetişkinler merak etmiyor ve soru sormuyorlardı • Soruyu anlamayan veya dinlemeyen bir insanı verdiği cevap ne kadar doğru olabilir?
Yetişkinler Bizi Neden Anlamaz?
Yetişkinler Bizi Neden Anlamaz?Yıldız Kulkul · Vadi Yayınları · 20227 okunma
Simit Gazoz Çıraklık
Babam geçmişinde tanışmış işçi grev çadırları ile demokratı yani anlayacağınız ve bana yaz tatillerinde ne yapmak istediğimi hiç sormadı kiralık bir ev sofraya haftada bir gelen et gibi işte kendi yağında kavrulan fabrikada işçisi bir baba bütün zamanını ev temizliği ve yemek yaparak geçiren bir anne, kimsenin bana verebileceği çok bir şey yoktu
Reklam
Ortam çok rüzgârlıydı . Bir odada 4 tane mum usul usul yanıyordu . 4 mum yavaşça yanıyordu ama ortalık o kadar sessizdi ki , mumların konuşmaları duyulabiliyordu . Birinci mum , " Ben BARIŞ'ım ! Ama kimse benim yanmama yardımcı olmuyor . Sanırım yakında söneceğim " dedi . Alevi hızla azaldı ve sonunda tamamen söndü . İkinci mum , " Ben İNANÇ'ım ! Ne yazık ki artık vazgeçilmez değilim . Onun için , bundan sonra yanip durmamın bir anlamı kalmadı . " Sözlerini tamamladığında , esen rüzgâr onu da tamamen söndürdü . Sırası geldiğinde üçüncü mum , hüzünlü bir sesle başladı konuşmaya ; " Ben SEVGİ'yim ! Ama artık yanacak gücüm kalmadı . İnsanlar beni unuttu , değerimi hiç anlamıyorlar . En yakınlarını sevmeyi bile unuttular . " Sevgi de daha fazla beklemeden sönüp gitti ... Ansızın odaya birden küçük bir çocuk girdi ve üç mumun da yanmadığını gördü . Üzgün ve ağlamaklı bir sesle ; Neden yanmıyorsunuz ? Sizin sonsuza kadar yanmanız gerekmiyor muydu " diye seslendi . Ardından da hüngür hüngür ağlamaya başladı . O zaman dördüncü mum konuşmaya başladı ; " Korkma , ben hala yanıyorum . Ben yandığım sürece öteki mumları da yeniden yakabiliriz , ben UMUT'um ! " Duyduklarıyla sevinen çocuk , gözleri mutlulukla parlayarak , UMUT mumunu aldı ve öteki mumları birer birer yaktı .Tüm herkes vazgeçtiğinde umut fısıldadı , bir kez daha dene . * Buradan çıkarmamız gereken ; bizi hayata bağlayan tek şey umuttur .Hayatımıza anlam katan diğer üç mumun da devamlı yanık kalabilmesi için biraz özveri ve gayret gerekir . Bir Umuttur Yaşamak ...
·
Puan vermedi
"Mizah dünyamızı gülünç olmaktan kurtarır."
kitap çok güzel çok anlamlı bence herkesin okuması gereken bir eser olmuş kitapta ahmet ve zeynep adında iki çocuk mektuplaşıyorlar birbirlerine yaşadıkları şeyleri anlatıyorlar. Ahmet ile zeynep normalde aynı sınıfta fakat zeynep babasının işi yüzünden Ankara'ya taşınıyor. Baya eğlenceli ve zevkli bir kitap ama eğlenirken bir yanda da
Şimdiki Çocuklar Harika
Şimdiki Çocuklar HarikaAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 201917bin okunma
Taif 'ten sonra Miraç gelir . Yani Taif 'te taşlanmayana Miraç yoktur. ... Şimdi kendimizi yaşanan bu hadiselerle kıyaslayalım mı? Hiç İslam'ı anlatmak uğruna hakaret yedik mi? Birileri bize yumruk attı mı? Bizim kıymetli bedenlerimiz Efendimiz'in (sav) mübarek bedeninden daha mı kıymetli? Hiç on gün boyunca aralıksız moralimiz bozuldu mu ? " Neden anlamıyorlar,neden anlatamıyorum?" Diye kendimizi yiyip bitirdik mi? Bizim moralimiz Efendimiz'in (sav) mübarek moralinden daha mı kıymetli? Sevr Sultanlığında taşlar kendisine yastık oluyor, gökyüzü döşek. Bizim evlerimiz, uykumuz Resulullah' ın (sav) rahatından daha mı kıymetli?
Sayfa 158Kitabı okudu
370 syf.
·
Puan vermedi
Öyle bir dinleniş ki! Sessizliğe öylesine gereksinimim var ki .
Her birimiz kendi boyumuza göre bir dram yükle­niriz, her birimiz kendi payımıza düşen trajediyi alırız. André Paul Guillaume Gide (22 Kasım 1869, Paris - 19 Şubat 1951, Paris) Fransız yazar. 1947 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Kalpazanlar kurgusu itibariyle dikkatle okunması gereken bir eser..Konusu itibariyle yayınlandı zaman ve günümüz
Kalpazanlar
KalpazanlarAndré Gide · Güven Yayınevi · 1963619 okunma
Reklam
165 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.