Sonsöz-Gündüz Vassaf
Dostoyevski’nin yıllarca rulet merakını sürdürebilmesinin kimsenin ele almadığı en basit bir açıklaması, bence yazarın genellikle kendi parasıyla oynamaması ve mutlaka birilerinin ya da yazacaklarının kendisini kurtaracağına inancı. Ya Turgenyev örneğinde olduğu gibi kumar borçlarını geri ödemiyor ya da Apollon Nikolayeviç gibi hamilerinin, yakınlarının, akrabalarının, karısının ve hatta eski sevgilisinin parasıyla oynuyor. Bu arada ileride yazacakları için de sık sık avans alıyor. Bir yerde şöyle diyor: “Kumar oynadığım için aşağılık biriyim, ama kendi gerçek paramın görece çok küçük bir kısmını kaybettim.”
İletişim Yayınları
Sonsöz-Gündüz Vassaf
Dışarıdan bir gözle bakınca, Dostoyevski’ye bugün bile kızmamak mümkün değil. Paris’e gitmeden önce Wiesbaden’de kazandığı paranın bir kısmını kardeşine, bir kısmınıysa karısının tedavisi için yollaması kayda değer. Ancak sevgilisiyle birlikte Paris’ten sonra gittikleri Baden-Baden’de para kaybedince, sefahatını ve kumarını sürdürebilmek için karısına yolladığı paranın bir kısmını geri istemesi de tüyler ürpertici. Ama Dostoyevski, kendisini, onu neredeyse her davranışında haklı çıkarmak isteyen, anlayışla karşılayan psiko-analitik yaklaşımlı uzmanlarından çok daha iyi tanıdığı gibi, yeri geldiğinde kendisiyle yüzleşmekten de asla kaçınmayan biri. Rusya’da borçlarından ötürü hapise girmemek için uzun bir süre karısıyla Avrupa’da yaşayan Dostoyevski, evlilik yüzüğünü de rehin bıraktığı bir kumar macerasından sonra ona yazdığı mektupta “günahkâr bir tabiatı” olduğunu söyler. Kaybettiği halde masadan ayrılamamasını ise para kazanmamasına değil, kazanmayan bir kişi olmayı kendisine yakıştıramamasına bağlar. Çünkü herkeste olmayan kendi iradesi sayesinde kazanacağına inandığı bir sistemi vardır. Doğal olarak üstün yetenekleri ve zekâsının farkında olan yazar, başkaları kazanırken kendisinin kaybetmesine tahammül edemez: “Kaybederken oynamayı sürdürmem para kazanmak için değil, insan oynarken sadece kazananları görüyor.” Ama Dostoyevski kendisini aldatmıyor mu? Kazananların hepsinin sonunda kaybedeceğini, kumarda tek kazananın kumarhane olduğunu o da biliyor.
İletişim Yayınları
Reklam
Sonsöz-Gündüz Vassaf
İleride de yer yer değineceğim Dostoyevski’nin o anki somut durumuysa şudur: Mihail’le birlikte St. Petersburg’da çıkardığı Vremya dergisi yeni kapatılmış, ödenmemiş borçlar ve birikmiş bir yığın sorunla ağabeyini yalnız bırakmıştır; tüberküloz olan karısı Marya ölüm döşeğindedir; bütün bunlar olup biterken de Paris’te kendisini artık sevip sevmediğinden emin olmadığı sevgilisiyle buluşmaya giden Dostoyevski, yolda birkaç günlüğüne rulet oynamak üzere uğradığı Almanya’da Wiesbaden’de kumarhanededir. Dostoyevski, niçin kumar oynadığını bir seferinde 3.000 frank kazanmış olmanın heyecanıyla Mihail’e yazdığı bir mektupta şöyle ifade eder: “Söyle bana, sistemime bağlı kalıp mutluluğu elimin içinde hissedince kendimden nasıl geçmeyebilirim ki? Paraya ihtiyacım var, kendim için, senin için, karım için, romanımı yazabilmek için... Evet, buraya sizleri ve kendimi kurtarmak için geldim.” Mihail’e aynı günlerde niçin kumar oynadığını yazdığı bir başka mektuptaysa, bu sefer de tam tersine bir yaklaşımla kişiliğinin başka bir yönünü tüm çıplaklığıyla ifade eder: “Her şeyi bırakıp mutluluğu aramak, hatta belki yararlı olabileceğim halde bencillik. Bu düşünce (bencillik) mutluluğumu zehirlemekte.” Yani mutluluğu için her istediğini yapan ve bunun başkalarını nasıl olumsuz etkileyebileceğini dile bile getirmeyen Dostoyevski’nin tek derdi, bencil olabileceği düşüncesinin mutluluğunu zehirlemesi. Böyle düşününceye dek, kumar sefasını sürdürebilmek için de hamile karısının evlilik yüzüğünü, küpelerini ve paltosunu bile rehinciye bırakabiliyor.
İletişim Yayınları
Sonsöz-Gündüz Vassaf
Frank de, Dostoyevski’nin kumara düşkünlüğünü Fenichel adlı bir psikiyatristin nevrotik kumarbaz tipinde arar. Buna göre nevrotik yapılı kişi, kaygısını azaltabilmek için kumar oynar. Fenichel’e göre: “Kumarbaz, tanrıları kendisi hakkında bir karar vermeye zorlar, onların affını diler. Kaybetmek bile (idama mahkûm edilmekte olduğu gibi) dayanılmaz yükteki süperego basıncının süregelmesine yeğdir.” Frank bu alıntıya şu ilavede bulunur: “Fenichel kumar nevrozlarından söz ederken, Dostoyevski’den hiç bahsetmiyor. Ama görüşleri Dostoyevski’nin bildiğimiz durumuna biçilmiş kaftan gibi.” Frank psikoanalitik açıklamasını sürdürür: “Onunla (Suslova) buluşmadan önce Wiesbaden’de rulet oynamak için durması, kaygısının baskısından ve suçluluk duygusundan kurtulma gayreti ve tanrılardan bir özür dileme simgesi sunması açısından son derece anlaşılır.” Frank’in yazdıklarını, hayatımın neredeyse yarısını psikolojiye vermiş olmama rağmen, ben hiç de anlaşılır bulamadım.
İletişim Yayınları
Sonsöz-Gündüz Vassaf
Ünlülerin biyografileri genellikle onları seven, takdir eden kişiler tarafından yazılır. Tarihin canavarlarının yaşamlarını yazanların en zorlandıkları şey, nefret ettikleri bir kişinin hayatıyla haşır neşir olmak zorunda kalmaları. Ancak iş evrensel kültür mirasımıza katkıda bulunanların hayatlarını yazmaya gelince, yazarın kahramanını benimsememesi, ona eleştirel bir mesafe alması da çok zor. Bu nedenle Dostoyevski hakkında yazılan kitaplarda da yazarın “kusurlarını” açıklama, zayıflıklarına mazeret bulma örneklerine rastlamamak mümkün değil. Bunlardan biri, onun kumarbazlığı. Yazarı yaptıklarında haklı bulma eğilimi, günümüzde popüler olan her şeyi psikoanalitik yaklaşımlarla açıklama gayretiyle birleşince, ortaya zihinsel hazmı güç, edebi malzemesi gülünç bir manzara çıkıyor
İletişim Yayınları
Sonsöz-Gündüz Vassaf
Dostoyevski’nin yaşamının önde gelen uzmanı sayılan Joseph Frank, yazarın kendisini arada sırada kaptırdığı kumar maceralarının, eleştirmenler tarafından fazla önemsendiği düşüncesinde. Nekrasov ve Tolstoy gibi başka Rus yazarlarının da kumar oynadığını söyleyen Frank’e göre, Dostoyevski’nin onlardan farkı, kayıplarını karşılayacak durumda olamaması. Oysa Kont Tolstoy’un, kumarda kaybettiğinde geniş topraklarından bir parçasını serfleriyle birlikte satması yeterlidir
İletişim Yayınları
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.