Yaşamak için oksijen gibi çaya da ihtiyaç duyan bir insan olarak tabi ki bu kitap kapağına da kayıtsız kalamadım, kalamazdım da..
Yazarla Hemdem kitabıyla tanıştım, şimdi ise Hemhâl (şapka önemli).Aynı hissetmek demekmiş, kitabı okuyanlar olarak aynı şeyi hissediyoruz, naiflik.
Kitap yazar ile Feride'nin yaşadıkları, konuşmaları, tefekkürlerinden oluşuyor diyebiliriz. Feride kim mi? Kimi zaman iç sesi, kimi zaman iş arkadaşı, kimi zaman eşi.. Yazar bu kitabı ayna olmak için yazmış, o bir kişiye ulaşmak. Hepimiz de o bir kitabı bulmak için okumuyor muyuz zaten?
Kitap bölümlerden oluşmakta, gölgelik, ibretlik, insanlık, sonsuzluk, ömürlük, seyirlik, kulluk, yolculuk, kitaplık, ikramlık.. Her bölüm kendi içinde güzel, tam tefekkürlük bir kitap. Bakmak isteyenler için değil, görmek isteyenler için. Şükredecek ne çok şey var da bilmiyormuşuz meğer. Her nefesimi şükre ayırsam da ödeyemem hakkını Allah'ım..
Yine kitaptan bir cümleyle incelememi sonlandırıyorum. Hayat sadece üzülmek için değil, sevmek ve sevilmek için de kısa. Bizim Yunus'un da dediği gibi "sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz"