Himmm İlginç
“Eğer isteklerimizin gerçekleşebileceğine duygusal olarak ikna olmadan olumlamaları sürekli kendi kendimize tekrar edersek ya da isteklerimizi zihnimizde imgelersek, gerçek duygu merkezimiz olan kalp yerine sadece beynimiz elektromanyetik dalgalar yayacaktır. Kalbimiz ise 5000 kat daha güçlü şekilde dünyaya gerçek inançlarımızı, yani çoğunlukla şüphelerimizi ve korkularımızı yayacaktır. Sonuç açıktır: Sadece tüm kalbimizle inandığımız şeyler tam anlamıyla gerçekleşecektir”
Descartes'in metodolojik şüphe vasıtasıyla keşfettiği 'cogito'ya da 'ben', aslî ben değildir. Aksine o, bu dünya içinde olmanın çöküşünün ardında kalan yıkıntının parçasından başka bir şey değildir. Çünkü, bu dünya içinde olduğumuzun en iyi garantörü, insanı bütün boyutlarıyla kuşatan şahıs bir Tanrı şuurudur. Bu garantörü fark etme sayesinde insan, dünya içindeki kendi yerini kavramaya başlar. Düşünceyle özdeş olan Varlık, aklın tanrısallaştırılmasıdır. Bu da, zamanın ve Tanrı'nın gerisinde kalan yalınkat bir ilkedir. Dolayısıyla cogito, varoluşa egemen olamaz; çünkü o, varoluşun bir alçalmasıdır. Varoluşu, mantıksal önermelerden çıkarılmış bir sonuç gibi görmek, işin başında işlenen bir hatadır. Aksine düşünce, varoluşu kesinlikle yaşantıdan çıkarır. Asli 'ben'den söz edebilmemiz ve varoluşun bir alçalması diyebileceğimiz cogito yerine, olmak(to be)'tan bahsedebilmemiz demek, bu dünya içinde bulunuşumuzun çöküşüne asla izin vermeyecek, diri, şahıs olan Tanrı'nın dayanak olması anlamına gelir. Bu Tanrı ile insan arasındaki ontolojik mesafeyi, kesinlikle salt düşünce kapatamaz. Aşkın bir Tanrı ile diyalog halindeki insanın bilinci, varoluşun bir alçalmasına tekabül etmeyip, hayatın zenginlik ve açılımlarının farkında olmaya karşılık gelir. Oysa Tanrı Varlıkla özdeşleştirilirken, bunun korrelatının da insanda tesis edildiği açıktır.
Reklam
96 syf.
9/10 puan verdi
Kendimce
Sems bir gezgindi ancak öncesi vardi. O siradan bir gezgin degildi. Şems, yollara düsen bir dervis olmadan önce, iyi bir egitim almisti. Arapçayı ve Farsçayı çok iyi biliyordu. Bu dillerin edebiyatina hâkimdi. Ayrica astronomi, astroloji, mantik ve fikih alanlarinda da derin bir bilgisi vardı. Felsefeye de hakimdi. (St)Burda enterasan olan zamanın tasavvuf ehlinin büyük bir kısmı pozitif ilim ehli olması yada zanaatlarında ileri derecede ehil olması. Yani günümüzde çok örnek olması gerektiğini düşünüyorum. Böylelikle sözleri bir yere veya makamı değil tamamen bağımsız olmasını sağlamıştır Kitabın başında bu soru ile başladım: Kitap günümüzün yaşamına mı zıt yada yastığımız hayat mı aslımıza zıt. Sonunda şu sonuç ile bitirdim: Ben doğru bildiklerim yanlışmış: 1- Acele ile zamanın sahibine karşı geliyormuşum. 2 - sabır beklemek değil proaktif durumu düzeltmek için öne adım atmakmış (aklıma hep nedense hendek savaşı geldi - gelenlere karşı aktif önlem)Tabi dahası var tabi. Kitabın geçmişsen atıf yapması çok güzel oldu. O an durum ile yorum yapılması Konu başında güzel sözler konuşulmasıda ayrı bir hoş olmuş. Tek takıntım kitap sonunda şemsinin şehadeti konu yapılmaması. Ön sözde geçtiği için merakla o noktaya kadar bekledim
Şems-i Tebrizi - Kalbinde İyilik Biriktirenin Yolu Hep Açıktır
Şems-i Tebrizi - Kalbinde İyilik Biriktirenin Yolu Hep AçıktırFerhat Atik · Destek Yayınları · 20201,797 okunma
Eğer isteklerimizin gerçekleşebileceğine duygusal olarak ikna olmadan olumlamaları sürekli kendi kendimize tekrar edersek ya da isteklerimizi zihnimizde imgelersek, gerçek duygu merkezimiz olan kalp yerine sadece beynimiz elektromanyetik dalgalar yayacaktır. Kalbimiz ise 5.000 kat daha güçlü şekilde dünyaya gerçek inançlarımızı, yani çoğunlukla şüphelerimizi ve korkularımızı yayacaktır. Sonuç açıktır: Sadece tüm kalbimizle inandığımız şeyler tam anlamıyla gerçekleşecektir.
Sayfa 23 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Sonuç açıktır: Sadece tüm kalbimizle inandığımız şeyler tam anlamıyla gerçekleşecektir.
.... Neden “Sosyalizm” ? Albert Einstein, Mayıs 1949: Ekonomik ve sosyal konularda uzman olmayan birisinin sosyalizm üzerine görüşlerini açıklaması önerilebilir mi? Bunun birkaç nedenle olabileceğine inanıyorum. Öncelikle soruyu bilimsel bilgi açısında ele alalım. Astronomi ile iktisat arasında önemli yöntemsel farklılıklar yokmuş gibi
Reklam
518 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.