Aşk gülü dikenle avuçlamaya benzer
Ellerin kan içinde kalır ama dikenin hesabını gülden soramazsın
Soru sorma adabı diye bir kalite göstergesi var; her sual her ortamda sorulmaz, her merak ettiğine cevap bulacaksın diye bir kaide yok, bazı sorular samimiyet derecesi ile paralel yürürler, özne olarak hak etmediğin ya da haddin olmayan meseleleri soramazsın; net.
Çünkü, insan kalbinde, başlangıç ile son, hayat ile ölüm arasındaki çelişkiyi uzaklaştıran, yalnız ve yalnız, bilinmeyen, görülmeyen Tanrı İdi. Dua işte bunun için okunuyordu. Başka türlü Tanrı'ya sesini duyuramazsın, niçin yaratıp niçin öldürdüğünü soramazsın ki!
Sayfa 108Kitabı okuyor
“Bir katile cesedin nerede olduğunu soramazsın, tabii sen de o cesedin yanına atılmak istemiyorsan.”
Sayfa 335 - NadineKitabı okudu
insan kalbinde, başlangıç ile son, hayat ile ölüm arasındaki çelişkiyi uzlaştıran, yalnız ve yalnız, bilinmeyen, görülmeyen Tanrı idi. Dualar işte bunun için okunuyordu. Başka türlü Tanrı'ya sesini duyuramazsın, niçin yaratıp niçin öldürdüğünü soramazsın ki! Dünya kuruldu kurulalı insanlar böyle yaşıyor, pek razı olmasa da böyle katlanıyor kaderine.
Sayfa 108
Net.
Soru sorma adabı diye bir kalite göstergesi var; her sual her ortamda sorulmaz, her merak ettiğine cevap bulacaksın diye bir kaide yok, bazı sorular samimiyet derecesi ile paralel yürürler, özne olarak hak etmediğin ya da haddin olmayan meseleleri soramazsın; net.
İnsanın sayısız geceler boyunca odada pinekleyerek kitap okuduğunu, yada kara kara düşündüğünü getir gözlerinin önüne. Kimi zaman boşa koyarsın dolmaz, doluya koyarsın almaz, doğru mu düşünüyorsun yanlış mı bir türlü bilemezsin, çıkamazsın işin içinden, danışacağın tek bir Allah’ın kulu bile yoktur. Dönüp de sen ne dersin bu işe diyebileceğin hiç kimse yoktur yanında, sen de görüyor musun benim gördüğümü diye soramazsın hiç kimseye. Kaygılısındır, kararsızsındır. Bir ölçü yoktur elinde. Neler gördüm ben burada, neler neler yaşadım .Sarhoş filan da değildim. Uykuda mıydım bilmem. Ama yanımda birisi olsaydı, uyuyordun, düş görüyorsun derdi. Ve işte o zaman her şey çözümlenmiş olurdu...
