“Adamın biri, uzun süreden beri tanıdığı bir dostuna rastlar; dostu, yaşamda yolunu çizememiş biri izlenim; vermektedir. “Ona biraz para vermem gerekecek, diye düşünür. Ama o akşam, dostunun zenginleştiğini ve o zamana kadar aldığı borçların tümünü ödemeye karar vermiş olduğunu anlar. Sık sık uğradıkları bir bara giderler ve bu dost, oradaki herkese içki ısmarlar. Bu ani zenginliğin kaynağını sorduklarında, onlara, son günlere kadar 'Öteki'ni yaşadığını' söyler. İyi de, kim bu Öteki? diye sorarlar adama. “Öteki, bana olmayı öğrettikleri, ama ben olmayan kişidir,” der. “İnsanların, yaşamları boyunca —yaşlandıklarında açlıktan ölmek istemiyorlarsa- nasıl para kazanmaları gerektiğini düşünmek zorunda olduklarına inanır. Ne kadar çok düşünürlerse, o kadar çok plan yaparlar; yaşayan birer varlık olduklarını da, vadeleri dolmak üzereyken anlarlar ancak. O zaman da artık iş işten geçmiştir. “Peki, sen kimsin?” “Ben, aranızda yüreğinin sesini dinleyen herhangi biri gibiyim. Yaşamın gizi karşısında gözleri kamaşan, mucizelere açık, yapıp ettiklerinden sevinç ve heyecan duyan biriyim. Ne var ki şimdiye kadar Öteki, düş kırıklığına uğrama korkusuyla elimi kolumu bağlıyordu.” “İyi ama, insanlar acı çekmeyi sürdürüyor,” diye karşılık verir oradakilerin hepsi. "Sürüp giden, başarısızlıklardır. Bundan kimse paçasını kurtaramaz. İnsanın, düşlerini gerçekleştirmek adına verdiği savaşımda bazı başarısızlıklara uğraması, ne uğruna savaştığını bilmeden yenilgiye uğramaktan daha iyidir.
Bana bir tanıdığı hatırlattı sanki. Her gün TV de gördüğüm biri....:))
Elinden geldiğince ortalarda boy göster. Kendi hakkını al; küfürden, hakaretten yılma. Laf dediğin havada kalır. Bu kapıdan kovulursan, öbür kapıdan gülümseyerek gir. Anladın mı? Yüzsüz, kaba ve cahil. Bazen işlerin yolunda gitmesi için doğruymuş gibi davranmak gerekir. Memleketimizin bu gün böyle adamlara ihtiyacı var. Günün adamı olmak lazım. İtikat, din, ahlak, bunların hepsi laf salatası. Ama takiye yapmak gerek. Çünkü halk için önemlidir. İnsanlara itikat gerek; yular takmak lazım onlara. Yoksa toplum dediğin bir engerek yuvasıdır; nereye elini soksan, sokarlar. İnsanlar itaatkar, kaza ve kadere itikatli olmalı ki sırtlarında güven içinde iş yapmak mümkün olsun.
Sayfa 50 - YKY
Reklam
Özgürlük Yanılsaması
_Albert Einstein: _İnsanlar özgür olduklarını düşünürler ama bu sadece bir yanılsamadır çünkü evrende her şey kozmik manyetik kuvvetin; iç ve dış nedensellik yasasının etkisi altındadır ve bunun bilincine ermiş insan da özgürlüğün sadece bir yanılsama olduğunu bilir. İnsanın bu yanılgıdan kurtulması en büyük özgürlük; bu çabanın kendisi de bir
204 syf.
5/10 puan verdi
Reenkarnasyon mu? Emin misin?
Doğrusu kişisel gelişim kitapları arasında sayılabilecek ufuk açıcı kitaplardan bir tanesi. ilk defa bir Osho kitabı okudum ve zorlanarak okudum. Anlatacağı konuyu öykülerle zenginleştirdiği zaman biraz akıcı oluyor, onun dışında sanki hep tekrar gibi. Özellikle din üzerine yorumları ilginçti pek katılmasam da. Reenkarnasyon fikri güzel ama, keşke söylemekle olsa. Böyle bir şeye inanmak insanı mutlu edebilir ama, sorarlar adama ispatın var mı? Sonuç olarak çerezlik diyebileceğim, çokta kafa yormadan okunabilecek bir kitap diyelim....
Kader, Özgürlük ve Ruh
Kader, Özgürlük ve RuhOsho · Butik/ Yaşam Gereklilikleri Dizisi · 2011314 okunma
RAKI…! Dönülmez akşamın ufkundayız azizim…! Arap aklıyla bize akıl vermeye kalkıyorlar ama “alkol” kelimesinin kökeni bile Arapça Peki napalım? Kullanmamak lazım. Hatta, yasaklansın. Rakı ise, özbeöz Türk. “Ne malum?” derseniz. Nerede, ne zaman ve kim tarafından icat edildiği bilinmiyor. Oradan malum…! Eğer, biz Türklerden başka bi
Vesikalı Yarim
Romanının “Bak, kim geldi” isimli on üçüncü bölümünde romanın kahramanı galip beyoğlunda bir pezevenkle karşılaşır. pezevenk galip'e yeşilçam yıldızlarına be nzetilen kadınların olduğu bir katalog gösterir ve galip'i vesikalı yarim filmindeki türkan şoray'a benzeyen bir hayat kadınına götürür. buyrun ilgili kısım; --- spoiler
Reklam
967 öğeden 611 ile 620 arasındakiler gösteriliyor.