"Ölülerin yanından gelen hiçbir kimse yok, hiçbir kimse bu dünyaya ağlamadan gelmedi, hiçbir kimse ne girecekken ötekine soruyor, ne de çıkacakken."
Ayrılıklar aşkı canlandırır denir ya, pek doğru, lakin salt şiirsel bir anlamda canlandırıyor. Anılarda yaşamak, aklın alabileceği en mükemmel yaşam. Anılar, gerçeklikten çok daha fazla bir doygunluk hissi uyandırıyor, ve hiçbir gerçekliğin sahip olmadığı bir rahatlık ve güvence var onlarda. Zira anımsanan bir gerçeklik, çoktan sonsuza karışmış, dolayısıyla artık hiçbir zamansal önem taşımıyor.
Reklam
Asıl haz, haz alınan şeyde yatmıyor; onu fikren arzulamada yatıyor. Hizmetimde naçiz bir cin olsaydı da, bir bardak su getirmesini emrettiğimde, o bana onun yerine, dünyanın en değerli şaraplarını bir kadehde karıştırırak hazırladığı leziz karışımı sunsaydı, onu kovardım, ta ki hazzın, neden haz aldığımda değil, istediğimi elde etmede yattığını öğrenene dek.
Melânkolim, şimdiye kadar bildiğim en vefâlı sevgili.
Ölülerin yanından geri gelen hiçbir kimse yok, hiçbir kimse bu dünyaya ağlamadan gelmedi; hiçbir kimse ne girecekken ötekine soruyor, ne de çıkacakken.
İnsan kendine karşı da akıl ermez olabilmeli; Tanrı bilir, yaradan benimle ne demek istedi?
Reklam
Gençlik nedir? Bir rüya. Aşk nedir? Rüyanın mayası.
Yaşanılmış olanların topyekûn içine dalıyorum, unutuluşun başlangıcından hatıraların sonsuzluğuna dek.
Somon haddi zatında çok leziz bir yiyecektir; ama aşırı fazla yenilince sağlığa zararlı oluyor, zira ağır, zengin bir gıda. Bunun içindir ki, bir keresinde Hamburg'da çok fazla miktarda somon yakalanıp da, polis, hane sahiplerinin, hizmetkârlarına haftada bir kere somon verebileceklerini ilan ettiğinde, his inceliği hakkında da benzeri bir polis izni çıkması temenni edilmişti.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.