"Buldum. Buldum. Son soru. Sen hala bir nebze olsun, kalbinin herhangi bir köşesinde, evliliğin bir aşk ilişkisi olduğu yanılsamasını taşıyor musun? Eğer taşıyorsan, bu birçok sorunun nedeni olabilir."
Soruyu soran karakter, bunun bir yanılsama olduğunu kabul ederek, içine kendi yargısını da katarak sormuş ama, siz ne düşünürsünüz?
#obaşlattı
-SIAN GILBERT
“Bunun anlamı, bu adada birilerinin gitmemizi istemediğiydi. Bu adada olan biri, bir katildi.
Asıl soru şuydu, katil hangimizdi?”
Birbirlerinin en yakın arkadaşı olan dörtlü bir kızlar grubu var. Çocukluklarından beri böyleler. Her ne kadar yetişkin olduklarında eskisi gibi olmasalarda. Çünkü büyüdükten sonra
Huzurlu günleriniz olsun... Bugün sizlere; yazar @stevenson_benjamin yazmış olduğu, @altinkitaplar bünyesinde çıkan "Ailemdeki Herkes Birini Öldürdü" kitabının yorumu ile geldim...
Bu kitabı da canım bebeğim
Melis Ünler
ile beraber okuduk, teşekkür ederim
Bir kabulleniş ve reddedişin hikayesi... Belirsiz bir cinayetin peşinden
1622- Soru: Sabah namazının farzında birinci rekâtte
okunan Kurân ikinci rekâtte okunandan ne nisbette
uzun olacaktır?
Cevap: Sabah namazının farzında okunması gerekenin üçte ikisini birinci rekâtte: üçte birini de ikinci rekâtte okumak gerekmektedir. Peygamber Efendimiz'in zamanından beri uygulanması devam eden usûl budur. Sabah namazının vakti, halkın uykuda bulunduğu bir zaman olduğundan Müslümanların cemaate yetişebilmeleri hikmetinden dolayı birinci rekâtte uzun okunmaktadır.
Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar
Falları grafiklerde bakılanlar siz de işitin..
Külden martı doğuran odalıklar
ve kahyalar
kara pıhtılarıyla damgalanmış veznelerde dili
şehvetsiz çilingirler, yaltak çerçiler
celepler ki sıvışık, natırlar ki nadan
ey hayat rengini sazendelik sanan
yırtlaz kalabalık!
Dinleyin bendeki kırgın
Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek
Birinci Ağıt
Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Celaena’nın içinde müthiş, ölümcül bir şeyler gizliydi ve bu Chaol’un hoşuna gitmiyordu. Vakti gelince hazır olacaktı, zaman geldiğinde beklemede olacaktı. Tek soru hangisinin hayatta kalacağıydı.
*Soru* : Her farz namazın arkasına kaza namazı kılmak istiyorum. Sabah ve ikindi namazlarının arkasına kaza namazı olur mu?
*Cevap* :Olur, caizdir. Sabah namazı vakti içerisinde sabah namazının 2 rekat sünnetinden başka sünnet namazlar kılınmaz ama sabah namazının farzından sonra veya sabah namazı vakti boyunca kaza namazı kılmak caizdir.
İkindi namazından önce veya sonra da kaza namazı kılmak caizdir. Özellikle ikindi namazından sonra sünnet namazlar kılınmaz.
Ancak ikindi namazı vakti girdikten bir müddet sonra yani yaklaşık güneş batımına 45 dakika kalmışken, o kerahat vaktinde, nafile namazlar kılınmadığı gibi kaza namazı da kılınmaz. Sadece o günkü ikindi namazının farzı kılınır. Bu geciktirme de mekruhtur.
Selam ve Hürmetlerimle
Dr. Hasan ÇINAR
Ankara Müftüsü
Bu yaşa erdirdin beni,gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak ,ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek
1.kısım
Hayatın anlamı nedir?" sorusu hakiki bir soru mu yoksa yalnızca hakiki gibi görünen bir soru mudur?
Tanrı, stratejik bir amaçla dünyayı yaratmış göksel bir mühendis değildir. O, dünyayı yalnızca kendi memnuniyeti ve yaratma hazzı uyarınca yaratmış bir sanatçıdır.
Philosophical Investigations" gibi bir çalışmada
Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu
Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek
● Rivayete göre Hatem-ül Asam'a (R.A.) namazı nasıl kıldığı hakkında soru soruldu, o da şöyle cevap verdi:
«Namaz vakti girince güzelcene abdest alır, namaz kılacağım yere varırım. Azalarım verine otursun diye önce bir müddet otururum. Sonra kalkar, kaşlarımın arasında Kabe ,ayaklarımın altında SıratKöpsüsü , sağımda cennet , solumda cehennem , arkamda ölüm meleği olan Azrail varmış gibi farzederek ve kılacağım son namazmış gibi kabul ederek korku ve ümid arası bir ruh hali içinde
usulüne uygun bir tekbir alarak namaza dururum.»
Düzenli bir şekilde «Fatiha» ve «zammı sure» okurum, tevazu içinde rukûa vararak huşu içinde secdeye kapanırım. Sonra sol ayağımın dışını yere, sağ ayağımı baş parmak üzere dikerek bağdaş kurar, otururum, bu yaptıklarıma ihlas halini katarım. Sonunda «kıldığım namaz acaba kabul oldu mu, yoksa olmadı mı?» bilemem.
Eskiler, bu sorunun cevabını bulabilmek için, tanımak istediğimiz insanla özellikle iki şeyin -mümkünse her ikisinin de- yapılmasını tavsiye etmişler: Yolculuk ve alışveriş. "Filancayı çok iyi tanıyorum, kefilim" diyenlere şu soru hemen sorulurmuş: “Onunla yolculuk veya alışveriş yaptın mı? Yapmadıysan, onu iyi tanıdığını nasıl iddia ediyorsun?"
Yolculuk, bir insanın hangi raddeye kadar zorlanabileceğini, keyfi ve rahatı kaçtığında nasıl tepki verdiğini, farklı mekânlara ve insan tiplerine uyum yeteneğini, vakti nasıl kullandığını, kısacası "değişen dış şartlar karşısındaki bütün reaksiyonları”nı görmeye yarıyor. Yolculuk -hele de uzun yol-, insanın normal zamanda belki gizlemeyi başardığı her bir arızasının çıplak şekilde ortaya döküldüğü bir tecrübe.
Alışveriş ise, bir insanın menfaatine düşkün olup olmadığını, hak-hukuk kavramlarını nasıl algıladığını, karşısındakini düşünme ve empati yapma derecesini, sözünde durup durmadığını, "kayıp" ve "kazanç" mefhumlarını nasıl tanımladığını röntgen filmi gibi ele veren bir süreç.
Yolculuk ve alışveriş... Eskilerin yüzyılların ötesinden süzülen tecrübelerinde büyük hikmetler gizli gerçekten.