Ben kitabı sesli kitap olarak dinledim. Çok akıcı ve eğlenceliydi. Fakat çok fazla tekrara düşülmüştü. Daha kısa bir kitap olabilirdi. Bunlar kitapla ilgili olumsuz düşüncelerimdi.
Kitabın içeriğine değişecek olursam,
İnsan ilişkilerinde kadın ve erkekler birbirlerinin beyin yapılarını ve düşünce sistemlerini bilmedikleri için birçok sorun
bir iki sene önceydi sanırım arkadaşlarla takılıyoruz, arkadaşlardan birisi bi' an; "lan dur mustafayı da arayayım, o da gelsin.." deyip arkadaşı aradı, hoparlörü açtı.. mustafaya merhaba faslından sonra lan sen de gel, takılıyoruz, dedi.. mustafa da arkadaşa; "regaip var, gelemem.." deyince arkadaş da mustafaya; "ragıp mı? tanımıyorum onu ama ağzıyla içiyorsa, sapıtmayacaksa, o da gelsin bizim için sorun yok.." dedi.. sonra biz telefonu kapatıp arkadaşa durumu anlattık..
az önce reklam panosunda regaip kandili afişi görünce aklıma geldi bu olay..
Hadi gelin biraz bir şeyler karalayalım. Elimize büyük bir tuval alalım. Onu sınırsız renklerle, boyalarla, fırça darbeleriyle baştan aşağı karalayalım; boyayalım. Hayatın renklerini, insanlarını, olaylarını tuvale yansıtalım. Herkes farklı boyayacaktır tuvali ama tuvalleri bir araya getirince herkese bir pay düşecektir. Ben kendi sırtıma azar
Bana kendi hikâyeni anlatma,
Ben kendi yolumda kendim giderim.
Cennetle aldatma, cehennem satma,
Hikâyenden büyük dava güderim.
Hurinin saçını döşünü bana,
Anlatma! Kendinden hayır haber ver!
Dünyadan ne düştü senin payına?