Körlük kitabı, nobel edebiyat ödülünü sonuna kadar hak etmiş bir kitap kesinlikle. İnsanların kınadıkları, ayıpladığı, yolda görse yüz çevireceği olayları zamanla nasıl normal karşıladıklarını, hayvanlardan bile daha aşağı olan yaşantılarına şahit oluyoruz. Her ne kadar kitabın adı Körlük olsa da , dikkat çeken kısım kesinlikle gözlerin körlüğü değil, gönüllerin körlüğü.
Kitapta bazı olayların detayları verilmemişti, askıda kalan olaylar vardı ama nedenini tahmin edebiliyoruz o yüzden pek sorun olmadı. Sonuda sürpriz olmadı zaten beklediğiniz gibi oluyor. Ama dediğim gibi asla Körlük olayına takılmıyorsunuz. Kadınların uğradıkları vahşice mualeme, açgözlülük, hırs ve baş olma tutkusu... İnsanlık adına tüm utanç verici olayların toplandığını bir kitap. Unutmayın gözler değil, gönüllerdir kör olan.
#alıntılar
●"Aslında körlük, umudun tükendiği bir dünyada yaşamaktı."
●"insan eski alışkanlıklarından kolay vazgeçmiyor, hatta onları çoktan unuttuğumuzu sandığımız bir an gelse bile. Birimizin hepimiz, hepimizin birimiz için olması gereken bu yerde, güçlülerin zayıf olanların ağzından lokmasını nasıl acımasızca aldığını görebiliriz."