"Raymond Roussel - Locus Solus"
.
Locus Solus, Roussel'in Türkçe'ye çevrilmiş tek kitabı. Salvador Dali tarafından "yangından kurtaracağım tek kitap" denilerek, Andre Breton tarafından "Lautreamont'la birlikte tüm çağların en büyük büyücüsü" denilerek ve Michel Foucault tarafından hakkında koskoca bir kitap
"Tanrı'nın Bildiğini Hiç Kimse Bilmez!"
İnsanlık sorunlarını estetik bir incelikle irdeleyen Nikolayeviç abimiz, edebi kurgularıyla eserlerinde bizleri de bununla buluşturuyor. Yazarın özelliklerini birçok kişi tarafından tanınan biri olması hasebiyle es geçiyorum. Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere konu edinilen şey; sınıfsal
16. yüzyılın ortalarında, İspanya büyük bir ekonomik kriz içerisindeydi. Toplumda inanılmaz bir gelir dağılımı dengesizliği vardı. Bu durum pek tabii ahlaki bir yozlaşmayı da beraberinde getirmişti. Sokaklar, evsizler ve dilencilerden geçilmiyor; açlık ve sefalet ortalıkta kol geziyordu. Bu sırada yüksek zümre ise, yoksul halktan topladığı
Ülkemde yaşayan ve azıcık düşünebilen her vatandaş gibi kendime sık sık sorduğum sorulardan biridir; Senin sorununun kaynağı ne?
Ülkedeki bunca sorunun kaynağı ne?
Kitabı kütüphaneme ismi için ve tabi ki yazarın ismi için değeri için dahil etmiştim bunu itiraf etmek durumunda hissediyorum.
Kendisini çok kez dinledim çokta gurur duyduğum biridir
Bazı kitaplar vardır, hakkında yorum yapmak istersiniz ancak yapamazsınız, yüreğiniz el vermez; insanların karşısına geçip diyeceksiniz ki: Okuyun, ne yapıyorsanız bırakın bu kitabı okuyun! Bir kadın olmak ne demek anlamak istiyorsanız okuyun, bir insanın çöküşünün basamaklarını anlamak istiyorsanız okuyun, psikolojinin ne olduğunu daha iyi
Kitabı okurken gerçekten böyle olaylar yaşanmış mı diye çok düşündüm. İnsanın aklı almıyor çünkü. Hep bir kurgu ihtimali olabilir mi dedim. Olaylar o kadar insanlık dışı ve mide bulandırıcı ki inanmak çok zor. Ama bence tüm bu suçların ortak bir nedeni var SEVGİSİZLİK. Neredeyse bütün suçlular çocukluklarında ailevi sorunlar yaşamış. Aileden sevgi göremediklerinden dolayı içindeki duyguları bu tür olaylar gerçekleştirerek dışa vurmuşlar.
Sonuç olarak ne olursa olsun başkalarına karşı sevginizi esirgemeyin özelliklede ailenize. Çünkü nefret kötülüğü, sevgi iyiliği getirir. Sevgiyle kalın. İyi okumalar.
Çok kolay tekfir ediyoruz.İnsanların amellerinden yola çıkıp, imanı hakkında hükme ulaşıyoruz.Kuşkusuz inkar kasdı ile söylenmiş sözler inkar sebebidir. Ancak inkar kasdı bulunmayan ameller yanlış hatta elfazı küfr cinsinden dahi olsa, o kasdı taşımıyorsa kişinin küfrüne hükmedilmez. Kimsenin kalbinden geçeni bilmediğimiz gibi, insanların küfrünü tescil makamında da değiliz. Bu konuda yine dikkat etmemiz gereken bir diğer konu da, bizim görevimizin ıslah etmek olduğudur. Birinin küfrünü tescil etmeden önce, onun hatasını düzeltip yeniden temiz bir hayata dönmesini sağlayıcı bir yol izlemektir. Hemen infaz değil.
“Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu” diyerek fırtınalar kopararak attığı taşı bin akıllı danimarkalıya çıkartmaya çalışan Hamlet. Shakespeare’in dünyaca ünlü klasiği, bir intikam ve ihtiras şelalesi, dünyada belkide en çok sinemaya uyarlanan roman, Shakespearein 1601 yılında yazdığı 3 ayrı metni olan ve hangisinin asil metin oldugu