Gök Türklerde sınıflaşma veya sosyal tabakalaşma olduğuna dair kaynaklarda herhangi bir malumat yoktur.
"Marksizm denen bir doktrin ortaya çıkmasa ve bugün bu doktrinin propaganda gücünü kullanan Marksist (Komünist) ülkeler bulunmasaydı, sosyal tabakalaşma konusu hiçbir zaman şimdiki gibi önemli bir mesele teşkil etmezdi. Marksizm sosyal sınıfların doğuşu ve bunlar arasındaki eşitsizlik hakkında yeni bir yorum getirmiş, ve başka yerlerde aranan pek çok çözümlerin sınıf meselesinde bulunabileceği hakkında oldukça kuvvetli ve yaygın bir kanaat uyandırmıştır."
Reklam
448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
Gurur ve önyargı. Bu yüzyılın en yaygın hastalığı. Jane Austen da bu konuyu yıllar önce harika bir şekilde kurgulamış. Karakterlerin fazlalığı gözünüzü korkutmasın su gibi akıp gidebilecek bir eser. Gururundan kendi bildiğinden, fikirlerinden asla ödün vermeyen biri ile duyduklarına ve gördüklerine kapılıp önyargılarına esir olan iki karakter nasıl aşk ile bunları eritebilir gözler önüne seriyor. Okuduktan sonra Mr. Darcy'e olan hayranlığınız artacak ve konuşmalardaki nezaket sizi mest edecek. Şunu da atlamak istemiyorum: Eğer kitaba sadece bir aşk kitabı olarak bakarsanız eksik kalabilir. Austen aslında bu romanıyla bizi Ortaçağ İngilteresine davet ediyor, alt metninde kadının toplumdaki yerine ve tabakalaşmış sosyal ortama vurgu yapıyor. Duygularınıza olan bakış açınızın değişeceği bir kitap. Okumalısınız. Okumalıyız.
Aşk ve Gurur
Aşk ve GururJane Austen · Koridor Yayıncılık · 201676,8bin okunma
540 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
White'ın bu bende hayranlık uyandıran saha araştırması ilk kez 1943 yılında basılıyor. Yazar, 1936-1940 yılları arasında Harvard Üniversitesi'nin sunduğu araştıma bursu ile Boston'un North End bölgesinde bir İtalyan yerleşim yerinde yaşıyor ve buranın toplum yapısını belli bazı açılardan inceleme fırsatı yakalıyor. White, sosyal araştırmaların,
Köşebaşı Toplumu
Köşebaşı ToplumuWilliam Foote Whyte · Heretik Yayıncılık · 201710 okunma
Erol Sungur, israf ve taklidin, günümüz Müslümanını kulluk ile sekülerlik arasında git-gel yapmasına sebep olduğunu ve neticede prestij kazanmak için azıcık ondan azıcık bundan faydalanmaya çalışan bir dindar tipi ortaya çıkardığını belirtir. Bunun sonucunda, İslâm dininin emrettiği değerler aşınmakta, dinî prensipler temelli bir hayat tarzı oluşturulamamakta ve fakirlerin görmezden gelinmesine sebep olunmaktadır. Çünkü Müslümanlar da postmoderniteye göre üst olan tabakalarla aralarındaki farkı kapatmak amacıyla, estetik ve tüketimi öne almışlardır. (262) —- 262 Erol Sungur, "Postmodern Tüketim ve Dindarın Seçkinlik (Elitlik) Göstergeleri", Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl 10, No: 2, Aralık 2017, (1277-1298), s. 1294- 1295. | Fatma Çetin, Küreselleşmenin Aile Üzerindeki Etkileri ve İslâmî Perspektif Rıhle Kitap, 1. Baskı: Nisan 2021, s. 198.
Sayfa 198 - Rıhle Kitap, 1. Baskı: Nisan 2021Kitabı okudu
...yöneticilerin düzenbazlığı da aşağı tabakalarda ahlaksızlığa yol açıyor, onlardaki kuşkulu ve anti-sosyal içgüdüleri teşvik ediyor, taşkınlıkların, hayasızlığın, cinayetlerin gittikçe arttığı görülüyordu. Eskiden olmazdı, şimdi geceleri birçok sarhoşa rastlanıyordu; şirret ayaktakımının gece yarıları caddeleri haraca bağladıkları söyleniyordu; yol kesmeler, adam öldürmeler sıklaşıyordu....
Sayfa 91
Reklam
227 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.