Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.31
Eda
Eda
@soulflypotter
69 reader point
Joined on February 2021
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Aslında bir arayış hikayesi okuyoruz ama beni okurken çok zorladı diyebilirim. Bakınca düşünceleriyle boğuşan bir karakterimiz var ve yoğun bir dönemde okuması rahatlatmıyor. Ama karakterimizin kurmuş olduğu cümleler, düşünceleri derken altını çizmiş olduğum çok cümle oldu.
“Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona bir şeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur.”
“Doğru, hep başkayız. Ayak bastığımız her yer dünyanın merkezi oluyor. Her şey bizim çevremizde dönüyor.”
“İnsan bulabileceğini aramalı.”
Bu sene okudugum en zor kitaptı. Hiçbir şeyden tatmin olmayan ama bundan çıkış yolu da aramayan bir karakter okuyoruz. Karakterimiz oldukça cinsiyetçi bu arada. Beni çokça rahatsız eden düşünceleri vardı. Son kırk sayfa okuma açısından kolaylaşmış, karakterimiz biraz da açılmış olsa da genel olarak beğenemedim.
-Jerome_David_Salinger608.jpg){kind=small}
Bu kitap hakkında o kadar konuşmak istediğim şey var ki ama kelimelere dökemeceğimden korkuyorum. Müthiş bir okuma oldu benim için. Tamamen o dünyanın içine dalıp karakterlerle birlikte gülüp birlikte ağladım. Her şeyden önce söylemek istediğim bir şey var: Kesin ama kesin okuyun. Ben bazen kitapları kategorize ederim, mesela bazı genç-yetişkin romanları için dediğim bir kategori var. O da gelecekte klasik olacaklar kategorisi. Bu kitap da kesinlikle oradan. Ben bu yazarın Aristo ve Dante Evrenin Sırlarını Keşfediyor kitabını okumuştum ilk ve onu da çok sevmiştim. Ama bu bambaşkaydı bence. Karakterlerin aralarındaki ilişkiler beni çok duygulandırdı ve mutlu etti. Her karakter için ayrı ayrı empati kurdum ve hepsi benim için çok özel karakterler haline geldi. Özellikle Vincente, yazar o kadar güzel bir baba profili kurmuştu ki sadece onu okumakla bile yetinirdim. Konusundan bahsetmek gerekirse; Salvador, babası Vincente tarafından üç yaşında evlat edinilmiş ve onun tarafından sevgi ile yetiştirilmiştir. Çok sevdiği bir arkadaşa ve onu çok seven bir büyükanneye sahiptir. Salvador, hayatının bir döneminde çevresinde yaşanan olayları fark eder ve kendini kaybolmuş hisseder. Hikayemiz tam da burada başlar. Dediğim gibi bu kitabı evrendeki herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Duygularımın çok taze olmasından belki -ki dün gece bitirdim- ama şu an böyle hissettiğim için de çok mutluyum.
Reader Follow Recommendations
Merhabalar. Yeni bir kitap yorumu ile karşınızdayım. Bu seferki biraz can alıcı bir kitap ve verdiği duygularla beni biraz yerden yere vurdu. İlk önce konusundan bahsetmek istiyorum. İlk önce suçun bol olduğu bir distopik bir dünya düşünün. Her şey var; hırsızlık, taciz, tecavüz… Canını ve malını düşünen bazı insanlar dışarı bile çıkmaya korkarken bazı insanlar bu suçları uygulamaya cesaret ediyor. Ana karakterimiz Alex de bir suçlu. Geceleri insanlara saldıran ve sayısızca kötülük yapan bir karakter. Alex bir gün yaşadığı liderlik çatışması yüzünden hapse girer ve sonrasında asıl olay başlar. Bundan sonrasının spoilera girip girmediğinden emin değilim ama yine de anlatmak istiyorum. Hapiste suçlulara özel islah etme çalışması var ve onları suçtan arınmış bir şekilde topluma kazandırmaya çalışıyorlar. Aslında teoride güzel gelse de okunduğunda sonrasında olanlar beni baya bir düşünmeye zorladı. “İyilik gerçekten zorlama ile olur mu? Yoksa insanlar iyiliği kendileri mi seçmeli?” gibi sorular bırakmıştı kafamda benim. Sizin de okuduğunuzda derin sorularla kaybolacağınız bir kitap. Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Merhabalar, yeni bir kitap yorumu ile geldim. Fotoğraftan anladığınız üzere Jane Eyre. Uzun süredir merak ettiğim bir kitaptı ve en son Anne with an E’de referanslarını görünce artık okumam lazım deyip elime aldım. Kesinlikle aldığım en doğru kararlardandı. Klasik olasına rağmen beni yormayan dili ve kitaba karşı merakım beni bağladı. Düşününce karakter odaklı okumayı sevmesem de bu kitap benim tabularımı oldukça kırdı. Konusu ise Jane annesinin ve babasını ölümüyle hem öksüz hem de yetim kalmıştır. Bunun üzerine dayısının yanında kalmış ama dayısı da ölünce yengesi tarafından yetimhaneye gönderilmiştir. Yıllarca talihsizliklerle uğraşan Jane için bunlar pek azı. Bu kadar acıya rağmen o hırsıyla ve yaşama azmiyle okuyucuyu o kadar güzel etkiliyor ki. Onun hayata bakış açısına aşık oluyorsunuz. Benim için oldukça güzeldi ve bence herkesin okuması gereken klasiklerden.
Yeşilin Kızın Anne ile karşınızdayım. Ben sadece ilk dört kitabını okuduğum için bu kitapları yorumlayacağım. Seri için kafamda çok uzun yorumlar oluştur aslında. Dizindeki ortama bayıldığım için kitaplarını çok büyük bir heyecan ile almıştım. İlk kitap oldukça beklentimi karşıladı da. Kitabı okudukça dizideki oyuncunu Anne için ne kadar uygun olduğunu gördüm ve bu beni oldukça mutlu etti. İlk kitap için bazı farklılıklar olsa da diziyle kitabın farklı olması beni rahatsız etmedi. Hatta ikisi için kafamda farklı iki dünya oluşturmuş oldum. O büyülü haliyle Anne’e bir daha aşık oldum yani. Konuşması, yaptığı alıntılar o kadar beni kendisine bağladı ki. Konusu ise Anne yetimhanede büyümüş bir kızdır. Bir gün iki kardeş olan Cuthbertlerin bir erkek çocuğu istemiş fakat onun yerine Anne gönderilmiştir. Anne’in o müthiş macerası işte o an başlıyor. Biz de mükemmel bir hikaye okuyoruz. Dizide göremediğimiz Anne’in büyüyüşünü görmek beni çok mutlu etti. Fakat benim hoşnut olmadığım bir durum var. Kitapların giderek o heyecanını bırakıp durağanlaşmasıydı. İlk kitabı okurken ne kadar çok duygu içerisinde kalmışsam, dördüncü kitabı da bir o kadar durağandı. Okurken bir miktar sıkılmadım değil. Umarım serinin diğer kitaplarında bu durağanlık geçer ve çok güzel şeyler okuruz. Siz de Anne’in muhteşem hikayesinin içine girmek istiyorsanız kesinlikle okuyun.
