Konu bakimindan edebi mitolojinin harika bir ornegi olan ve hikayesi de olay orgusuyle birlikte bir o kadar ilgi cekici bir kitap. Ana karakter Kirke'nin etrafinda yasanan bazen uzucu, bazen mutluluk verici, bazen de olaganustu olan olaylarin etkisine, okuyucunun icsellestirebilecegi bir cok nokta da eklenince oldukca anlamli ve duygu dolu bir eser ortaya cikmis. Yazarin henuz ikinci kitabi olmasina ragmen edebi anlatimi sanki klasik edebiyat yazarlari kadar etkileyici ve olaylari anlatis sekli de bir o kadar surukleyici. Konu bakimindan disaridan bakildiginda bazi ogeler sıkıcı, antik ve degerini yitirmis olarak gorulebilir fakat kitabin icine girildiginde heyecan verici olmayan hicbir bolum yok. Alisilagelmis iceriklere ve hikayele bakildiginda gercekten son derece orijinal olan bu kitap insana farkliligi ve otantik olma durumunu hissettiriyor, ki bu hissiyati gunumuzdeki -yakin tarihlerde yazilan- bir cok eserde bulmak mumkun degil.
Tabiki her kitapta oldugu gibi bu eser icin de begenmedigimiz veya bize uzak gelen noktalar var. Yazarin tercihi bu yonde olsa bile yer yer kitapta zorlama betimlemeler goruyoruz, hatta bu betimlemeler olay orgusunu bazen bozuyor ve iki bolum arasindaki bagi kopariyor. Bazen de tam karakterlerin bulundugu ortami hayal etmeye ihtiyacimiz oldugunda kitaptaki tasvirlerin yetersiz ya da anlasilabilir olmadigini goruyoruz. Kendini sadece hikayeye ve olay orgusune kaptirip devam etmek isteyen okuyuculari bile bir cok noktada rahatsiz eden ve bazi kisimlari anlayabilmek icin tekrar tekrar okunmasina sebep olan bir durum bu.