Eskiden,dünyanın öteden beri aşağı ve üstün ırklara,renkli ve beyaz ırklara bölündüğüne,bunlardan birinin uygarlaşma yeteneğinin olmadığına ve sömürülmeye mahkum olduğuna,ama diğerlerinin uygarlığın tek sahibi ve öbürlerini sömürmekte yetenekli olduklarına inanmak -olağandı-.Şimdi bu efsaneye yıkılmış ve sona ermiş gözüyle bakılmalıdır.Ekim Devrimi'nin en önemli sonuçlarından biri şudur:Ekim Devrimi,Sovyet gelişmesinin akıntısına giren Avrupalı olmayan,kurtulmuş halkların,gerçekten ileri bir uygarlık geliştirmede Avrupa halklardan daha az yetenekli olmadıklarını pratikte göstererek bu efsaneye öldürücü bir darbe indirmiştir.Eskiden,ezilen halkların biricik kurtuluş yönteminin,burjuva milliyetçiliği yöntemi;bir milletin öbüründen kopması yöntemi;milletlerin arasına nifak sokma yöntemi,çeşitli ülkelerin emekçi kitlelerinin arasında milli düşmanlığı kuvvetlendirme yöntemi olduğuna inanmak -olağandı-.Şimdi bu efsaneye çürütülmüş olarak bakılmalıdır.Ekim Devrimi'nin en önemli sonuçlarından biri,devrim yönteminin,ezilen halkların kurtuluşunun proleter ve enternasyonal yönteminin biricik doğru yöntem olarak mümkün olduğunu ve amaca uygunluğunu pratikte göstererek,çeşitli halkların işçi ve köylülerinin özgür irade ve enternasyonalizm temelinde kardeşçe ittifakının,mümkün olduğunu ve amaca uygunluğunu pratikte göstererek bu efsaneye öldürücü darbeyi indirmiş olması gerçeğidir.Bütün ülkelerin emekçilerinin gelecekte tek bir dünya ekonomisi içinde birleşmeleri için bir örnek olan sosyalist Sovyet Cumhuriyetleri Birliği'nin varlığı bu konuda kesin olarak doğrudan doğruya bir kanıt değerindedir.
sermaye ve emek arasındaki paylaşım meselesi, 20. yüzyılın politik tarihi ve kaotik ekonomisiyle uyumlu bir biçimde, büyük çaplı değişimler geçirmiştir. Giriş bölümünde zikrettiğimiz 19. yüzyılda gözlemlenen değişimler (yüzyılın ilk yarısında sermayenin payındaki artış, sonra düşüş ve ardından istikrar) nispeten ılımlı görünüyor, özetleyecek olursak: "20. yüzyılın ilk yarısı"nın (1914-1945) şokları -yani Birinci Dünya Savaşı, 1917 Bolşevik Devrimi, 1929 Krizi, İkinci Dünya Savaşı ve bu sarsıntıların sonucunda gündeme gelen sermayeye yönelik yeni regülasyon, vergilendirme ve kamu denetimi politikaları-1950-1960 yıllarında özel sermayenin tarihsel olarak düşük bir seviyeye gerilemesine yol açtı. Ama çok geçmeden sermaye oluşum süreci yeniden ortaya çıktı ve 1979-1980 yıllarındaki korumacı Anglosakson devrimi, 1989-1990 yıllarında Sovyet blokunun dağılması, 1990-2000 yıllarındaki finansal küreselleşme ve serbestleşme ile hız kazandı. Tüm bu olaylar daha öncekinin tam tersi bir politik dönemeçten geçildiğine işaret ediyordu ve özel sermaye 2010 yılına gelindiğinde -2007-2008 yıllarında başlayan krize rağmen- 1913 yılından beri en yüksek servet düzeyine çıkmıştı. Bu değişimin ve servetin yeniden yapılandırılma sürecinin sonuçları tümden olumsuz değildir, bunlar bir dereceye kadar doğal ve arzu edilir sonuçlardır. Ancak 21. yüzyıl başında bulunduğumuz noktada, sermaye-emek bölüşümüne ve gelecek yıllardaki olası değişimlere bakış açımızı değiştirmiştir.
Reklam
Nigâr Hanım henüz sağdı, Halide Edip Seviye Talip'le romancı şöhretini şu sıralarda kazanmıştı ama Sinekli Bakkal'a daha yıllar vardı. Yahya Kemal Paris'ten dönmemişti, Mustafa Kemal, Trablusgarp Savaşı'nda parlayan gencecik bir isimdi sadece. 1. Cihan Harbi. Osmanlı'nın dağılması. Bolşevik Devrimi. Milli Mücadele.Türkiye Cumhuriyeti. 2. Cihan Harbi. Sovyet Rusya. Atom bombası. Çernobil. Televizyon. İnternet. Cep telefonu. Şarj aleti... İnanılır gibi gelmedi bu durum bana. Eksiktiler. Sanki Âkif "Vurulup tertemiz alnından" dizelerini daha yazmadan yaşamak mümkün değilmiş gibi.
Peki biz, niçin okullarımızda Fransız Devrimi"ni, Amerika"nın İstiklal Savaşı"nı ve demokratik devrimini, Sovyet Devrimi ve Çin Devrimi"ni, Hindistan"ın ve Cezayir"in kurtuluş savaşlarını öğretmiyoruz da, gençlerimize devrimlerimize sövmeyi öğretiyoruz.
Sayfa 148
Boris Pasternak ve Nobel
Doktor Jivago'nun Batı'da hemen sahiplenilmesi, yazarının Nobel'le taltif edilmesi, buna karşılık Sovyetler Birliği'nde, birliğin dağılma arifesine kadar bir türlü yayımlanmaması, eserin Yuri nezdinde Sovyet devrimi öncesi hayata duyulan nostaljiyi idealize etmesiyle ilgilidir. Zira Yuri'nin Lara'da gördüğü Sovyetler'in madenlerinde çalışan işçi kadınları değildir; sanattan, süsten, şiirden mürekkep Çarlık döneminin ebedi kadınlarıdır. Siyasi mesaj Yuri'nin bu arzusunda gizlidir.
Sayfa 57 - Hakkı Özdemir - "Ebedi kadın ve devrim".Kitabı okudu
440 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.