❝ Gezegenimiz üzerindeki devletlerin bayraklarına bakılınca, ilginç bir durumla karşılaşılır. ABD'nin bayrağında 50 yıldız bulunuyor. Sovyetler Birliği'nin ve İsrail'in bayraklarında birer yıldız var. Birmanya'nınkinde 14, Venezüella bayrağında 7, Çin bayrağında 5, Irak bayrağında 3 yıldız var. Japonya, Uruguay, Bangladeş, Tayvan, Malavi bayraklarında güneş var. Brezilya bayrağında gökyüzü küresi bulunuyor. Kamboçya bayrağında Angkor Wat astronomi laboratuvarı; Hindistan, Güney Kore ve Moğolistan Halk Cumhuriyeti bayraklarında kozmolojik simgeler yer alıyor. Birçok sosyalist ülke bayrağında yıldız var. Birçok İslam ülkesi bayrağında da hilal vardır. Ulusal bayraklardan hemen yarısı astronomi simgeleri sergiliyor. Bu olgu şu kültür ya da mezhebin işi değil, evrenseldir. Yalnızca zamanımızın bir olgusu da değildir. Nitekim MÖ 3000 yıllarındaki Sümerlilerin kullandıkları silindir biçimli mühürlerinde ve Çin'deki Tao bayraklarında yıldız kümeleri yer almıştı. Devletler, kuşkusuz, göklerdeki gizli kudreti temsil etmek istiyorlar. Kozmos'la ilişkimizi ortaya koymak, "Büyük Olaylar" dizisinde yerimizi almak istiyoruz. ❞
CENTO, medyada Sovyetler Birliği aleyhinde yazı yazanlara yüksek miktarlarda paralar ödüyordu. İşin gülünç yanı, yazılan haber veya makalenin içeriğine değil, sütununa, santimine para verilmesiydi. Cetvelle ölçülerek para veriliyordu... Bu "demode uygulama" 1974 yılına kadar devam etti.
Reklam
Din de bir efsane, milliyetçilik, sosyalizm veya hümanizm de. Ama bunlar çağdaş dünya, çağdaş hayat bakımından aynı efsaneler değiller. Sosyalizmden Sovyetler Birliği veya Çin Halk Cumhuriyeti, milliyetçilikten çağdaş devletler, toplumlar, en azından Türkiye Cumhuriyeti çıkar, çıkmıştır. Peki Urfa’nın peygamberler şehri olmasından ne çıkar? Şimdiye kadar ne çıkmıştır? Bu peygamberlerin yaşadıkları yerleri merak edip oraları görmek için Urfa’ya gelen milyonlarca turist mi? Evet, son zamanlarda Urfa’ya Batı’dan, Avrupa ülkelerinden epeyi turistin gelmeye başladığı söyleniyor. Ama onlar Şuayp veya İbrahim Peygamber’in yaşadığı söylenen yerleri görmek için mi geliyorlar, yoksa Göbekli Tepeyi görmek için mi?
Ahmed Arif 1 Cengiz Aytmatov 0
Yıllar önce Ankara'da, Sovyet Büyükelçiliği'nde Cengiz Aytmatov İle tanıştım. Rahmetli Oğuz (Akkan) davet etmişti. Hep birlikte kalktık gittik. Baktım Cengiz Aytmatov karşımda ayak ayak üstüne atmış, kasıldıkça kasılıyor. Gerçi misafirdir, dememem gerekiyordu ama, o yanımda benim özelliğim işte. Tuttum onu rezil ettim. "Sen kimsin be yahu?" dedim. "Bu ülkede senin gibi, hatta senden de büyük birçok yazar var" dedim. "Bir Fakir Baykurt, bir Talip Apaydın var ki, senden on gömlek üstündür" dedim. "Senin tek şansın, yalnızca Sovyetler Birliği gibi büyük bir ülkenin yazarı oluşundur” dedim. Daha bir sürü şeyler söyledim işte, Tanışmadan sonra rahmetli Oğuz (Akkan) koluma girdi "yahu biraz ayıp oldu" falan dedi. Ben de "Ayıp oldu ama o da karşımızda fazla kasılmasın. Ne yapayım ayıp olduysa" dedim "Unutma ki, bizim ülkemizde de bir Yaşar Kemal var. Orhan Kemal var. Kemal Tahir var. Biz onun karşısında ayak ayak üstüne atıp kasılıyor muyuz?" dedim.
Sayfa 18
Pomak, yüzünü kıbleye çevirir ve diz çökerek Allaha dua . eder, sonra Sovyetler Birliği'ne doğru dönerek seslenir : Hey Rus ağabey, gel artık, gel de şu soyguncu faşistleri kov buradan!
Sayfa 100Kitabı okudu
12 Nisan 1961’de Sovyetler Birliği, yörüngeye giren ilk insan Yuri Gagarin ile dünyayı şoka uğratmış ve ABD’yi bu alanda yine geçmişti. Bundan üç hafta sonra, 5 Mayıs 1961’de Amerikalılar da Alan Shepard’ı uzaya yolladı ama Shepard sadece uzaya gidip dönmüş ve yörüngeye girememişti. Amerikalılar, hep Rusların gerisinde kaldıklarının farkındaydı. Bunu kırabilmek için artık uzay yarışının son aşaması olan Ay’a gitmeyi amaç haline getirdiler. Ama buna daha vakit vardı. Kısa vadeli amaç için Glenn’i yörüngeye yollamak ve bu şekilde Sovyetler’le yarışı eşitlemekti. İşte tam bu noktada Katherine Johnson devreye girdi. Güzergâhın geometrisini hesaplama ve uzayda roketleri ateşleyerek bir noktadan diğerine nasıl yol alınabileceği konusunda uzmandı. Bu hesaplamaları daha önceki uzay uçuşu için de yapmıştı ama bu kez durum daha karmaşıktı. NASA bunun için gerçek mekanik bilgisayar kullanmaya başladı. Fakat o dönem henüz tam gelişmemiş bu cihazların verdiği sonuçlar güvenilmezdi. Herkes tereddüt içindeydi. Glenn bu yolculuğa çıkmalı mıydı? Gitmekte istekli olan Glenn’in bulduğu çözüm ‘’O kadını getirin sayıları kontrol etsin’’ şeklinde oldu. Ve iş böylece Katherine’e verildi. Bir buçuk gün süren ve elle yapılan milyonlarca hesaptan sonra, Katherine son sözü söyledi: Hesaplar doğruydu, bilgisayar sonuçları kendisininkilerle uyuşuyordu. Yaşanan bu büyük heyecandan sonra Glenn’in misyonu başarılı oldu. Amerikalılar sekiz yıl sonra ilk kez Ay’da yürüyerek yarışı kazandılar.
Sayfa 68 - Doğan Burda DergiKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.