Kruşçev'in bakir topraklar projesi
1950’de Kruşçev (O dönemde Sovyetler Birliği Komünist Partisi genel sekreteriydi, henüz başkan olmamıştı ve daha çok tarım sorunlarıyla ilgileniyordu) tarafından ilan edilen “bakir topraklar projesi” gösterilmektedir.Bu kampanyayla Kazakistan’a çok sayıda Rus ve Ukraynalı yerleştirilmiştir.
Sayfa 920
Film endüstrileri, ABD başta olmak üzere metropol ülkelerde, ekonomik denetim altında; Sovyetler Birliği gibi "sosyalist" ülkelerde de resmî ideolojinin denetimi altında bir görünüm arz etmektedirler. Öte yandan, bütün bu yerleşik sistemlerde üretilen filmler, estetik uygulama açısından, geleneksel sinemanın çerçevelerinin içinde yer almaktadırlar.
Sayfa 44 - Kozmos Yayınları, 2017
Reklam
Batı çöküyorsa kim yükseliyor? s 99
Çin yükselişi, Ekonomik Anlamda kapitalist (hem de en vahşi türünden), siyasal anlamda komünist kalarak gerçekleştirilmeye çalışılan bir büyüme modelidir. İçe kapalı Doğulu karakterine rağmen Batılı paradigma içinde bir büyümedir. Batı medeniyetine alternatif olmak gibi bir derdi yoktur. Siyasal komünizm de ekonomik kapitalizm gibi sonuçta Batı
Ertelenmiş Yüzleşmeler Akif Emre SAYFA 99Kitabı okuyor
İkinci Dünya Savaşında kullanılan bombalarda yirmi ton TNT vardı ve bir kentin bir semtini yakıp yıkabiliyordu. İkinci Dünya Savaşında tüm kentlere atılan bombaların tutarı iki milyon tondu. Başka bir deyişle, iki megaton. XX. yüzyılın sonlarına doğruysa bir tek termonükleer bombanın salıverdiği enerji tutarı iki milyon ton bombanınkine eşit, yani tüm İkinci Dünya Savaşı bombalarının tahrip edici gücü bir tek bombanın içinde! Şu anda on binlerce nükleer silah depolanmış durumda. 1990’larda Sovyetler Birliği'yle ABD’nin stratejik ve bombardıman güçleri, kendilerine yeryüzünde 15.000 hedef seçmiş olacaklar. Demek oluyor ki, yerküremizde geleceği garantili hiçbir bölge yok. Birer ölüm dehası örneği olan ve patlamak için bir düğmeye basılmasını bekleyen bu silahlardaki enerji 10.000 megatonu aşıyor. Bu tahrip gücü İkinci Dünya Savaşındaki gibi 6 yıllık bir savaş dönemine dağıtılmış olmuyor. Yeryüzündeki her aileye İkinci Dünya Savaşının semt tahrip eden bir bombası düşüyor. Ya da şöyle diyelim: Kasvetli bir günün yalnızca öğleden sonrasında her saniye içinde bir ikinci Dünya Savaşı dehşeti yaşanacak.
Sakalar
Kaderin bir cilvesi olarak XVIII. Yüzyıl da bir Sibirya araştırıcısı olmak durumunda kalan İsveçli savaş esiri i. Stralenberg, Sahaların atalarının Orta Asya Sakları olabile ceğini ilk defa dile getirmiş bulunuyor. Daha sonra Rus bilim adamı N. A. Aristov da aynı sonuca varmıştır.. Fakat Sovyet bilim çevrelerinde, eski Sakların Doğu İran kökenli bir halk olduğu görüşü kabul edilmişti. Bu görüş tarihi gerçeklerle pek örtüşme mekle beraber, Sovyetler Birliği var olduğu sürece geçerli bir gö- rüştü, yalnız son dönemlerde pek itibar görmemektedir. Zira Sa- ha kültüründe var olan ve bu tez (Irani kökler) kapsamında yorumlanmaya çalışılan birçok unsur, eski Türk etnokültürel gelenekleri kapsamında gayet rahatlıkla açıklanabilir.
Sayfa 286 - Selenge Yayınevi
Biliyorsunuz Türkiye Cumhuriyeti ilan edildikten sonra borçlarını inkar etmemiştir. Türkiye, Sovyetler Birliği gibi yapmadı. Sovyetler "Çarın borcu bizi ilgilendirmez" demiş, borçları reddetmiştir. SSCB'nın uluslararası ilişkilerini sekteye uğrattığı gibi bir müddet sonra da Rusya bunu ödemek zorunda kaldı borcu 70 sene geçse de ödetirler.
Sayfa 136 - KronikKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.