487 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 6 days
#1001kitap~~~ SavaşEdebiyatı-4
~~~NazımHikmetTavsiyesiyle~~~ Henri Barbusse 1873 Mayısında Asnieres (Sen) de doğmuştu. İlkin 1şiir kitabı, sonra da 1romanla edebiyata atıldı. 1908 de yazdığı «Cehennem» adındaki romanı edebiyat dünyasında epeyce dikkat çekti ki yazarla tanışma kitabımdır ve çokça sevdiklerim arasındadır, tüm psikolojik ve felsefi yanıyla. 1917 Martında Barbusse,
Ateş
AteşHenri Barbusse · Öncü Kitabevi · 197583 okunma
720 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 16 days
Sovyetler Birliği tarihinde dramatik olarak çok büyük öneme sahip olan Sibirya kampları hakkında oldukça geniş bilgi veren harika bir kitap. Yazar, kitapta önce bu kampların geniş bir tarihçesini bize anlatıyor. Daha sonra bu kamplara gönderilen mahkumların tutuklanmalarını, kamplara nasıl gönderildiklerini, kamplardaki yeme, içme, yatma, çalışma, hastalanma, ölme, firar, ödül ve ceza sistemleri, kamp görevlileri, mahkumlar ve kamplardaki insan ilişkileri ... gibi konuları aktardıktan sonra ; kamplardan salıverilme ve sonrasındaki yaşam da dahil olmak üzere bir çok konu hakkında bizleri bilgilendiriyor. Tabii ki bütün bunları da Sovyetler Birliği'ninin tarihindeki gelişen olaylarla eş zamanlı olarak bizlere yansıtıyor. Bütün bu konuları binlerce yaşanmış olaylarla örneklendirerek okuyucuya sunuyor. İnsanoğlunu insanlığından utandıracak binlerce gerçek olay ! Gerek resmi kayıtlardan, gerek bu konuda yazılmış anı kitaplarından ve gerekse yazarın kamplardan kurtulanlarla yaptığı röportajlardan alınmış olsun bütün bu olayların hepsi başlı başına birer büyük dramlar tablosunu karşımıza çıkarmaktadır. Müthiş bir çalışma, müthiş bir araştırma ve çok büyük emek verilerek hazırlanmış muhteşem bir bilgi kaynağı. Akıcı ve kolay okunacak bir şekilde yazılmış bu muhteşem bilgi hazinesini ben çok büyük beğeniyle okudum. Konuya ilgi duyanların da mutlaka okumasını tavsiye ederim.
Gulag
GulagAnne Aplebaum · Arkadaş Yayıncılık · 200814 okunma
Reklam
Çiçek böcek günlerini, hediyeli sürprizli şeyleri bir çoğunuzun sevdiğini biliyorum. Kendinizi metalara, objelere sıkıştırıp peynirin içinde kaybolmuş fare misali orgazmlar yaşamanızı da anlayabiliyorum. Düşünceli olmayı gelen hediyenin parasal değerinin büyüklüğüne göre değerlendirdiğiniz doğrudur. Fakat bugün çiçek böcek, hediye, sürpriz günü değil. Bu ve buna benzer günlerin, mücadeleyle bilenmiş günlerin böyle sunuluyor oluşu Sovyetler Birliği’nin çözülüşünden sonra kapitalizmin dünya genelini organik bütünlüğüne kavuşturup sisteme tüm dünyanın neredeyse tamamını dahil etmesinden sonradır. Bugün 8 Mart 1857'de yaklaşık 40 bin dokuma işçisinin daha iyi şartlar için mücadeleye başladığı, seçme ve seçilme hakkı için sokaklara döküldüğü, toplantılar düzenlediği kısaca kadın işçilerin ayaklandığı gündür. 1910'da 2. Enternasyonal'e bağlı Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda, 1921'de Sovyet Rusya'da düzenlenen 3. Enternasyonal Komünist Partililer Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda oy birliği ile 8 Mart Dünya EMEKÇİ Kadınlar Günü ilan edilmiştir. Türkiye'de de 1921'de Dünya EMEKÇİ Kadınlar Günü olarak anılmaya başlanmıştır. Bugünün geçmişini bilirseniz anlamını kavrayabilirsiniz ancak. Bugün, emekçi kadınların militan günü olarak tarihe işlenmiştir. Yoksa biraz daha fondöten, allık, ve kırmızının bir kaç farklı tonu ruj olarak hafızanızda kalır. Sevgiyle.
336 syf.
1/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Okunmalı mı? Okunmamalı mı?
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği uzun zamandır çok satanlarda gördüğüm daha önemlisi felsefe kitap önerilerinde karşıma çıkıp durduğu için alıp okumak istediğim bir kitaptı, kısmet bugüneymiş. Milan Kundera'dan okuduğum ilk kitap oldu, aslında Kundera okumaya Gülüşün ve unutuşun kitabı ile başlıcaktım çünkü o kitabı yüzünden Çekoslovak
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910.5k okunma
63 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 12 hours
Bir Cengiz Aytmatov klasiği :')
Esenlikler.Cengiz Aytmatov klasiği...En fazla bir saatinizi alacak Orta Asya seyahati...Yine Sovyetler Birliği ve yine savaşa giden bu sebepten ötürü yarinden ayrılan kadın. Aytmatov'un belki de en sevdiğim yönü siz nerede olursanız olun hemencecik kendinizi o Orta Asya bozkırında hissettirmesi ve eşsiz kurgu yeteneği.Aytmatov'un romanlarında,hikayelerinde ezilen,korkak kadın bugüne kadar rastlamadım.Kendisine bu hususta hayran kalmamak mümkün değil.Bu hikayesinde yiğit kadınımız Seyde ve onun savaştan kaçan mağarada yaşayarak kendi tabiriyle hayvanlaşan kocası İsmail.Kitabın başlarında İsmail'e azıcık hak versem de bu sayfaların ilerlemesiyle birlikte İsmail'e karşı nefretim de arttı.Hülasa yazarımızın yaşadığı dönemden ötürü yansımaları hemen hemen her eserinde karşımıza çıkıyor.Yazara dair şaşırtıcı özelliği ise hep aynı temayı işlemesine rağmen okuyucunun her defasında daha fazla zevk almasıdır.Neden bilmiyorum ama Cengiz Aytmatov'un benim için bambaşka değeri vardır.Keyifle okuyunuz.Esen kalın
Yüzyüze
YüzyüzeCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 20183,833 okunma
12 Nisan 1961’de Sovyetler Birliği, yörüngeye giren ilk insan Yuri Gagarin ile dünyayı şoka uğratmış ve ABD’yi bu alanda yine geçmişti. Bundan üç hafta sonra, 5 Mayıs 1961’de Amerikalılar da Alan Shepard’ı uzaya yolladı ama Shepard sadece uzaya gidip dönmüş ve yörüngeye girememişti. Amerikalılar, hep Rusların gerisinde kaldıklarının farkındaydı. Bunu kırabilmek için artık uzay yarışının son aşaması olan Ay’a gitmeyi amaç haline getirdiler. Ama buna daha vakit vardı. Kısa vadeli amaç için Glenn’i yörüngeye yollamak ve bu şekilde Sovyetler’le yarışı eşitlemekti. İşte tam bu noktada Katherine Johnson devreye girdi. Güzergâhın geometrisini hesaplama ve uzayda roketleri ateşleyerek bir noktadan diğerine nasıl yol alınabileceği konusunda uzmandı. Bu hesaplamaları daha önceki uzay uçuşu için de yapmıştı ama bu kez durum daha karmaşıktı. NASA bunun için gerçek mekanik bilgisayar kullanmaya başladı. Fakat o dönem henüz tam gelişmemiş bu cihazların verdiği sonuçlar güvenilmezdi. Herkes tereddüt içindeydi. Glenn bu yolculuğa çıkmalı mıydı? Gitmekte istekli olan Glenn’in bulduğu çözüm ‘’O kadını getirin sayıları kontrol etsin’’ şeklinde oldu. Ve iş böylece Katherine’e verildi. Bir buçuk gün süren ve elle yapılan milyonlarca hesaptan sonra, Katherine son sözü söyledi: Hesaplar doğruydu, bilgisayar sonuçları kendisininkilerle uyuşuyordu. Yaşanan bu büyük heyecandan sonra Glenn’in misyonu başarılı oldu. Amerikalılar sekiz yıl sonra ilk kez Ay’da yürüyerek yarışı kazandılar.
Sayfa 68 - Doğan Burda DergiKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.