1025 syf.
8/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Karamazov Kardeşler'i yaklaşık dört haftada ve büyük bir keyifle okudum. Dostoyevski yine başarmış: - Sağlam bir kurgu ve ne çok hızlı ne çok yavaş tam ideal ritmde, insanı kendine kilitleyen bir tempo, - Hem sayıca hem de kişilik özellikleri olarak zengin roman karakterleri, - Her sayfasında insanı kafayı kaldırıp düşünmeye iten önermeler, enstantaneler, hikayeler, - Ve belki hepsinden önemlisi, Dostoyevski'nin kelimeleri paragraflara, sayfalara nakış gibi işleyen o harikulade akıcı üslubu. Karamazov Kardeşler'i okurken kardeşlerden biri de benmişim gibi hissettim (hem soyadım da andırıyor/benziyor/aynı), ama daha da önemlisi, Dostoyevski okudukça Dostoyevski'yle tanışıyor, karşılıklı sohbet ediyormuşum gibi hissediyorum. Ve bu bana büyük keyif veriyor. Henüz okumadığım Dostoyevski romanları olduğunu bilmek --önümde beni bekleyen büyük keyifler olduğu bağlamında-- beni mutlu ediyor, sabırsızlanıyorum.
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202335,2bin okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Layla, Xocalım, layla Duz basdılar yarana, Layla, Xocalım, layla. Düşdün gülləbarana, Layla, Xocalım layla Namərdi kim çağırdı?
Yüzyılın Soykırımı Hocalı
Yüzyılın Soykırımı HocalıNazile Abbaslı · Bilge Karınca Yayınları · 20115 okunma
Reklam
368 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap Susie’nin ağzından anlatılıyor, tabii ki cennetten... On dört yaşında öldürülen ve arafta kalan Susie’nin ağzından... Ayrıntılı ve basit bir anlatımı vardı. Günümüzde duyduğumuz, okuduğumuz çocuk katillerinden birini okuyoruz. Üzüldüm, sinirlendim hatta küfür ettim. Yıllar geçerken, aileler yaşarken, ufak çocuklar büyümeden uzaktan ailelerini izliyor’un romanı bu kitap kısacası. Bazı yerlerinde ufaktan sıkılsam da güzeldi. Kurgusu biraz fantastik ve dram karışımı diyebilirim. Beğenerek ve üzülerek okudum. . Kitap 2009 yılında sinemaya uyarlanmış ve filmi de izledim. Filmde bu kadar ayrıntı ve duygu yoktu. Hatta azcık saçma geldi bana. Kesinlikle seçim yapacaksanız, duygu istiyorsanız kitabını okuyun derim. . “Soyadım Salmon’dı, balık adı gibi; ilk adım Susie. 6 Aralık 1973’te öldürüldüğümde on dört yaşındaydım. Katilim bizim semtten bir adamdı. Annem onun bahçesinin kenarlarına ektiği çiçekleri sever, babam arada bir onunla gübrelerden konuşurdu.”
Cennetimden Bakarken
Cennetimden BakarkenAlice Sebold · Efil Yayınevi · 2010203 okunma
560 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ataerkil bir toplumda yaşamamızdan, Arap kültürünü benimsemiş, benimsediği bu kültürü ülke genelinde etkin olarak ön planda tutan bir hükümetin yönetiminde olmamızdan ve toplumun tüm bu olumsuzlukları hiç ses çıkarmadan benimseyecek kadar sinmiş olmasından dolayı ülkemizde maalesef ki kadınlar hep bir adım geride kalarak yaşamak durumunda
Toprak
ToprakBuket Uzuner · Everest Yayınları · 20152,708 okunma
·
Puan vermedi
Adım Fethiye Sabahaddin, soyadım Kendi. Hiçbir ünvana, hiç kimseye manen ve inşallah maddeten de Rabbim beni muhtaç kılmasın! Her bir şeyimizi kaybettik, babamın naaşını bile Dr. Orhan Kazancıgil Beyefendi'nin yardımları ile kaldırdık. Hiç kimsem yok. Lütfullah amcam ve Şulenaz'dan başka, hiçbir şeyim ve kimseye verecek hiçbir şeyim kalmadı. Ama beyefendi, soylu mütevaffa zatı şahanelerini tek evladıyım. Şimdi onunla ve kendi kişiliğimle iftihar ediyorum. Bir an duraksadı, sesi titrediyse de çabucak kendini topladı: -Teşekkür ederim efendim bu alicenap teklifinize. Durdu, tekrar buz gib bir sesle: -Maalesef teklifinizi kabul edemeyeceğim beyefendi. Dr. Belger güçlükle ayağa kalktı: -Anlıyorum Fethiye diye mırıldandı.
Kılıç Onlusu
Kılıç OnlusuM. Onuralp · Nesa Yayın Grubu · 20052 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ben bir mültecinin çocuğuyum. Fakat Çamur Çocuk'u yazmamın tek sebebi bu değil. Çocukken okulda yemek bursu alırdım. Yenı yılda bir çanta dolusu oyuncak hediye ederlerdi. Yardıma muhtaç insanlardık. Kötü ingilizcem ve soyadım yüzünden bizim yabancı olduğumuzu düşünürlerdi. Fakat en kötüsü babamın beni ve 3 erkek kardeşimi ve annemi terk etmesiydi. Artık parçalanmış bir aileydik. Dağılmış bir ailenin çocuğu olmaktan nefret ediyordum. Çamur çocuk benim hikayem değil. Fakat benim paramparça çocukluğum ile kriz halindeki dünyada yaşamaya çalışan küçük mülteci çocukların hayatları arasında bir bağ kuruyor. Hiçbir şey gerçekten değişmedi. Sadece ait olmak istiyoruz. Sadece aç kalmamak istiyoruz. Sadece gülüp oynayabilmek istiyoruz. Var olmak istiyoruz. STEVE TASANE Hiçkimsenin adı yok. Sadece harfleri var. Bazı kişilerin annesi,babası ve kardeşi var. Bazıları ise yalnız. Kamp içinde belli kurallar vardır. Eğer uymazsan yaptırımlara maruz kaldırsın. Yaşam defterin veya vizen varsa sende varsın. Yoksa sende yoksun. Ekmek kırıntısına hazine diyen, bir tane elma yemek için çeşitli planlar yapan küçük yaştaki Çocuk L ve E, yarım yenmiş kenara atılmış yemekler ile bile mutlu olur. Ancak onlar bunu istemez. Bir yere ait olmak, herkesin onlara acıyarak verdikleri şeylere huzurla, mutlulukla sahip olmak isterler. Kampta kendilerini var etmeye çalışan, ailesi olan olmayan mağdur edilmiş insanların çocukların hikayesi.
Çamur Çocuk
Çamur ÇocukSteve Tasane · Timaş Genç · 2019372 okunma
Reklam
29 öğeden 21 ile 29 arasındakiler gösteriliyor.