Yani diyor ki, bacım bir kere söyle bırak.
Biliminsanları erkeğin beyninin anne karnındaki gelişimi esnasında, testosteron hormonunun işitsel sistemin oluşumunu ve beyin içindeki bağlantıları etkilediğini, bunun sonucu olarak da erkek beyninin istenmeyen "gürültü" ve "tekrar eden" akustik uyarıcıya kadın beynine göre daha fazla ket vurduğunu öğrendiler.
Sayfa 65Kitabı okudu
İyileşmekte olan
Çünkü en zalim hayvandır insan.
En çok yas-oyunlarından, boğa güreşlerinden ve çarmıha germelerden hoşlanır o; ve kendine cehennemi icat ettiğinde, bakın, işte orasıydı onun yeryüzündeki cenneti.
Büyük insan bağırdığında -: uçarcasına koşar küçük insana doğru; ve dili sarkar ağzından, şehvetten. Ama "merhametim" der o buna.
Küçük insan, özellikle de şair - nasıl da gayretle suçlar yaşamı sözcüklerde! Dinleyin, ama tüm o suçlamalardaki şehveti duymazdan gelmeyin!
Yaşamı suçlayan böyle biri: bir göz kırpmayla üstesinden gelir yaşamın. "Beni seviyor musun?" diye sorar o şımarık; "Biraz daha bekle, henüz sana ayıracak zamanım yok."
"Beni anlamıyorlar: Ben bu kulaklara uygun ağız değilim.
Demek ki pek fazla kalmışım dağlarda, pek fazla kulak vermişim derelere ve ağaçlara: Şimdi ha onlara konuşmuşum ha keçi çobanlarına...
Durgun ve aydınlık ruhum, dağlardaki sabah gibi. Oysa onlar beni; soğuk, alaycı ve korkunç şakalar yapan biri sanırlar.
Şimdi yüzüme bakıp gülüyorlar: Gülerken bir de nefret ediyorlar benden. Gülüşleri buz gibi."
Sayfa 24 - Can YayınlarıKitabı okudu
Kışla, halk için korku verici bir yer olmaktan çıkıp takdir edilen, g ö z d e bir yer oldu. Ülkenin her tarafında aileler, yaramazçocuklarına:“Askerlik zamanın gelse, bir askere gitsen de kışla seni adam
e ts e !” diyordu.Komşular da:“Evet, kışla onu düzeltecektir. Böyle yaramazlıkların hakkından ancak kışla gelebilir. Bakın Peko Yüksen, Rudi Antonen hep kışlada adam oldular. Hâlbuki daha önce herkes bunları kaybolMuş birer insan kabul ederdi. Sizin çocuğunuz da onlar gibi kışlada adamolur. Kışla, çocuklarımızı bizden dahaiyi eğitiyor.”diyorlardı.ihtiyarlar da aynı görüşteydi:“ Evet evet, önceleri bizim g ö züm üz körmüş.Kötü bir hayat yaşıyormuşuz.Şükür ki gençler,hayatı daha güzel ve daha akıllıca yaşamayı öğrendiler.”Gençleri bu şekilde eğiten ve şekillendiren kışlalar, düşüncev e ahlak yönünden eskiye g ö re yükselmiş , iyi mayanın hamurukabartması gibi kışla da milleti düşünce ve ahlak bakımındanyükseltmişti.
