"Allah'ın bana verdiği bir avanstı gözlerin (Bunu hiçbir zaman söyleyemedim.) Kendini öldürmeyi düşünmeyen bir dünya insan bulabilirim. (Bunu sinirle söyledim.)"
Sayfa 43
Sen içerdeyken ben..Bir adını söyleyemedim Şöyle bağıra bağıra,bir yüzünü göremedim Görüş günlerinde,bir de eline değemedim Bir de yüreğine şöyle kucaklayamadım bir de Ölümüne.. Sen içerdeyken ben?
Reklam
Senin yüzün asılmasın diye ben ne kelimeler astım içimde, söyleyemedim.
''Çatışma çıkar 4 mehmetçik şehit düşer.Komutan kimlik tespitleri için üzerlerine bakar ve iki askerin cebinden çıkan notlar komutanı gözyaşına boğar.Dönüp askerlerine size şehit olan arkadaşlarınızın sırrını ifşa edeceğim.Okumaya başlar kağıttan şu yazar: 'Eğer şehit düşersem Kayserili'den aldığım 20 tl borcumu öder misiniz?' Komutan gözyaşlarına boğulur ve 'Şerefle'der.Kayserilinin cebinden çıkan kağıdı da okur: 'Komutanım Yozgatlı benden 20 tl borç aldı mahçup olmasın diye ben söyleyemedim eğer şehit olursam ona söyleyiverin hakkımı helal ediyorum'.''
Neredeyse hepsi, öldükleri takdirde postalanmak üzere yazdıkları mektuplar bıraktılar geride. Mektuplarının bazılarının imlası bozuk, bazılarının imlayla yakından uzaktan alakası yok, bazıları cilalı, çalımlarla dolu, bazıları yavan ve ketum. Ama hepsi aynı şeyi söylüyor temelde. " keşke sana bunu söyleseydim. Hiç söylemedim, söyleyemedim. Anlamadığım, tuhaf bir şey bağladı hep dilimi, ve ancak şimdi, artık çok geçken söyleyebileceğim" diyor hepsi. " aslında daha önce de çok düşündüm bunu, ama bir şey beni durdurdu. Yazacaklarım omzuna yük olmaz umarım, sadece bunun hep böyle olduğunu, ama sana anlatamadığımı bilmeni istiyorum." mektupların her birindeki mesaj bu. Uzun zamandır biriken suskunluklar son mektuplarda çözülüyor.
Sayfa 166
"Beni sattığını mahkemede söyleyeme­dim" diyor. "Beş çocuğum beni izliyordu, babalarını kötü bilmesinler dedim" diyor."Aslında kapalı mahkeme isteye­ bilirmişim ama bunu bilmiyordum. Kimse bir şey demedi" diyor.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.