-Bazı insanlar söz verirken verdikleri sözün anlamını bilmiyorlar, dedim. -Evet, kesinlikle. Ama yine de sözünde duruyorsun işte. Aşk budur. Aşk her şeye rağmen sözünde durmaktır...
Hayatımızdaki en önemli şeylerin bir anda yok olup gittiğini görmenin acısından kaçımız kurtulacağız? Yalnızca bizim için çok önemli olan insanlardan değil, düşüncelerimiz ve düşlerimizden de söz ediyorum. Bir gün, bir hafta, birkaç yıl daha dayanabiliriz, ama eninde sonunda yitirmeye yazgılıyız. Bedenimiz sağ kalır, ama ruhumuz er geç ölümcül darbeyi yer. En kusursuz cinayet budur. Yaşama sevincimizi kimlerin öldürdüğünü, bunu hangi güdüyle yaptıklarını, suçluların nerede bulunacağını bilemeyiz.
Reklam
Fizikle sanat arasında büyüleyici bir ilişki görmemin sebebi budur; sanatta öncülük yapmak da yeni bir görme biçimi, dünyaya yeni bir bakış şekli sunmaktır. Hayatımın büyük bir kısmında fiziğe olduğu kadar modern sanata da tutkuyla bağlandığımı öğrenince şaşırabilirsiniz; ikisiyle de bir aşk ilişkim var! Daha önce büyük porselen koleksiyonumdan söz etmiştim. Ayrıca atmışlı yılların ortalarından itibaren yüzden fazla sanat eseri topladım. - tablolar, kolajlar, heykeller, kilimler, sandalyeler, masalar, kuklalar, maskeler - ve bunları sergilemek için artık evimde duvar ya da yerde boş alan kalmadı. MİT'deki odamda fizik baskın çıksa da üniversiteden geçici olarak aldığım iki büyük sanat eseri var. Fakat evde muhtemelen on kadar fizik kitabı vardır. - ve yaklaşık 250 sanat kitabı. Bana sanat sevgisi erkenden aşılandığı için şanslıyım.
Sayfa 262Kitabı okudu
EVANJELİZM Kitap Hakkındaki SON SÖZ: Satırlarda buluşup, bilişip; sefa ve cefayı aynı tonlarda soluyarak yüreklerinde aynı duyguları yeşerten bütün dostlara. Merhaba ve diyorum ki; "Yaratan Rabbinin adıyla oku." (Alak,1) fermanı Kur'an-ı Kerim'in insanlığa ilk emridir. Her şeyi oku! Allah'ın ayetlerini oku! Oku ama
Sayfa 534Kitabı okudu
Eğer bir insan kendisine annelik yapan kişinin karşısına denk bir birey olarak çıkabilecek şekilde gelişmişse, ancak o zaman bir ilişkiden ve dolayısıyla bir ilişkinin yitiminden söz edilebilir. Eğer kayıp, arada bir ilişki kurulmuş gerçek bir sevgi nesnesinin kaybıysa, yas tutma süreci ancak bu durumda gerçekleşebilir. Buna karşılık, eğer "ilişki" saldırganla özdeşleşmenin bir türeviyse, yas tutma gerçekleşemez. Politikaya aktardığımızda bunun anlamı, uluslar ve halkların, eğer toplumsallaşma süreçleri bağımsız bir gelişime değil de uyum göstermeye dayamyorsa, vicdanlarının kaybının yasını tutamayacaklarıdır. Bir kaybın algılanışının ve acı verici kabullenişinin ve bunu takiben bir nesneye bağlılıktan yavaş yavaş çözülüşün ancak, erişilmez kalan bir nesneyle yeniden bütünleşmek için beslenen gerçekdışı umutların desteklenmemesi ve güçlendirilmemesi halinde mümkündür. Saldırganla özdeşleşmeyi olanaksızlaştıran da budur zaten.
Terence Hawkes'e göre "yazının... yeni bir gerçekliğin varlık kazanmasına yol açtığı görülebiliyor"; dil, "kendisi dışındaki bir 'gerçekliğe' yapılan tekil, bütünsel başvurulara izin vermiyor. Dil, sonunda kendi gerçekliğini oluşturuyor" diye de ekliyor Hawkes. Son derece çeşitlilik içeren bir gerçeklik, sınırlı dil tarafından
Sayfa 12
Reklam
Gerçek
Bize gereken gerçektir, hayalden, büyüden, rüyadan arınmış gerçek. İçinize işleyen bakışlara kanmayın, hiçbir bakış masum değildir; buna çocuklarınki de dahil. Tatlı sözlere inanmayın; yalansız söz olmaz. Şarkılara, şiirlere, romanlara, oyunlara, filmlere kulak asmayın; onlar olanı değil, olması gerekenleri söyler. Çiçeklerin narin güzelliği, günbatımının lezzetli kederi, gökyüzünde usulca kayan ak bulutlar, denizlerin menevişli kıpırtısı, toprağı yemyeşil bir buğu gibi kaplayan ağaçların sevinç veren görüntüsü yüreğinizi yumuşatmasın, onlar volkan, deprem, fırtına, sel gibi büyük felaketleri gizlemek için yaratılmıştır. İçinizi kararttığım için üzgünüm, ama ne yazık ki durum budur.
DÜŞÜNCE Ülfet belâlı şey, fakat uzlet sıkıntılı, Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı? İnsanlar anlaşıldı. Cihânın da sırrı yok, Kalsaydı terkeşimde bugün tek bir altın ok En tatlı bir hayâl için atmazdım ufkuma. Dalsın yakında gözlerim artık son uykuma! "Yalnız duyan yaşar" sözü, derler ki, doğrudur "Yalnız duyan çeker" derim, en doğru söz budur. Gördüm ve anladım yaşamak mâcerâsını, Bâkiyse rûh eğer dilemezdim bekasını. Hulyâsı kalmayınca hayâtın ne zevki var? Bitsin, hayırlısıyla, bu beyhûde sonbahar! Ölmek değildir ömrümüzün en fecî işi, Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi.
"Sevince, kedere, acılara ancak belli bir dereceye dek dayanabilir ve o derece aşılırsa insan yok olur. Yani söz konusu olan, birinin güçlü ya da zayıf olup olmadığı değildir! Kendi yaşantısına ne ölçüde dayanabiliyor, mesele budur! Hem ahlaki hem bedensel anlamda. Kanımca kızgın bir ateşten ötürü ölen birine korkak demek nasıl garip olacaksa, kendi yaşamına son veren birine korkak demek de garip olacaktır.''
Sayfa 66
Akıldan üstün, akla hükmeden bir şey var. Mizaç. Değişmeyen, insanın bırakamadığı, insanın kendisi olan budur. Bu, Allah'ın bastığı damgadır. Bir müddet için gizleniyor, hatta düzeltilmiş, tahsil ve terbiye ile değiştirilmiş zannediliyor. Ama anı gelince derhal ve noksansız olarak ortaya çıkıveriyor. ..... Bütün mesele mizaçları anlayabilmekte. Bunu yaptınız mı, umulmadık davranış kalmaz, üç aşağı, beş yukarı bütün neticeleri kestirebilirsiniz; ihanet ihanet olmaktan çıkar, aldanış diye bir şey kalmaz ve ancak seçilen işbirliklerinden söz edilebilir.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.