Dinleyicilerin "Siz"den
Etkilenmesini İstiyor musunuz?
"Bir konuşmacı, dinleyiciler tarafından sevilmelidir. Dinleyicilerini
akıldan çok duygularla etkilemeyi başarabilmeyidir. Çünkü
insanlar yargılarını gerçekten veya kanundan daha çok nefrete,
sevgiye, isteğe veya öfkeye, üzüntüye, mutluluğa, korkuya,
umuda dayandırırlar." Çiçero
"İnançlarını değiştirmeye hazır olanlar çok az ise de, pek çokları
ikna edilebilir." Goethe
Her insanın en çok değer verdiği (önemsediği) kişi kendisidir.
Başka bir deyişle söylediğiniz sözün önemi, karşınızdakini ilgilendirdiği kadardır. İnsanların önem verdiği değerleri bilmeden onlardan konuştuklarınıza değer vermelerini beklememeniz gerekir. İnsan yaradılışı gereği bencil bir
varlıktır. Bu bencilliğine saygı göstereni kolayca benimserken, dışlayana veya kendisini önemsizleştirene de direnç geliştirir.
konuşma ve etkileme ilgili bilinenlerden pek fazlasını söyleyememiştir. klişe cümleler ve klişe hikayeler var tek güzel yanı kendinizi değerlendirmeniz için sizi test etmesi onun dışında okumaya değecek bir kitap değildi.
Hasta bir adam gibi davranırsanız hastalanırsınız. His ve hareket birbirini tetikler. Hareketler iradenin kontrolü altında olsa da hisler değildir. Ancak hareketlerinizi kendine güvenen, bir koşuya katılacak güçlü ve önemli bir adam gibi eğitirseniz duygularınızı da kontrol edebilir, kaygıyı coşkuya çevirebilirsiniz.Bazı büyük konferans ve toplantı salonlarında sahnede bir J kürsü bulunur. Bu kürsüyü süs olarak kenara kaldırın. Mikrofon veya notlarınızla sizi kendisine hapsetmesine müsaade etmeyin Gergin, sinirli ve güvensiz konuşmacı hemen kendini belli eder.
Siz ne söyleyeceğinizi düşüne durun. Dinleyiciler sizin hakkınızda ilk izlenimi görüntünüzden ve duruşunuzdan edinir. Üstelik ilk izlenimi değiştirmek için hiçbir zaman ikinci bir fırsatınız olmaz.
Konuşmada sözden daha etkili olan; söylemek istediklerinizi ne kadar istekli, canlı ve samimi söylediklerinizdir