… Portuga iyice uzandı, yeleğini yastık niyetine ağacın köklerinden birinin üstüne serip konuştu: “Şimdi biraz kestirebiliriz.” “İyi de ben uyumak istemiyorum ki.” “Olsun. Seni başıboş bırakacak değilim, afacansın malum.” Elini göğsüme koyarak beni tutsak etti. Uzun süre ağacın dalları arasından geçip giden bulutları izledik. Beklediğim an
98 syf.
10/10 puan verdi
Umut verici
İlgimi çeken bir kitap olmuştu ve epeydir okumayi düşünüyordum. Bir oturuşta okunabilecek bir kitap bu. Bittikten sonra tadı damağımda kaldı ve keşke biraz daha uzun olsaydı demeden edemedim. Yazarın ilk romanı sanırım buna rağmen dili olsun üslubu olsun yılların yazarı izlenimini veriyor adeta. Bu kitaba 10 puan verdim, belki kusursuz bir eser değil ama gerçekten sevdim ve önünün açılması için tam puan vermek istedim. Yoksa minimum 8-9 vereceğim bir kitap zaten. Kitap,
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
tadı veriyor. Dostoyevski çok büyük bir yazar ve ondan esintiler görmek çok hoşuma gitti. Pesimizm, yalnızlık, çaresizlik, ruhsal çöküntü, açlık ve birçok duygunun oldukça yoğun bir şekilde anlatıldığı bir kitap. Dostoyevski'nin
Yeraltından Notlar
Yeraltından Notlar
kitabını anımsatan bir kitap bu. Bu tarz her insana hitap etmeyebilir, aşırı tez canlı biriyseniz, ne bileyim yeraltından notlar tarzı kitapları sevmediyseniz bu kitabı da okumayın. Her kitap her insana uygun değildir. Şimdi kitaptan birkaç alıntı paylaşacağım: "Ancak ben, zihnimden bile dışarı çıkamıyorum kimi zamanlar;tek başıma kaç kişiyle, kaç fikirle mücadele ediyordum." "Keşke zihnimizin ve kalbimizin ta orta yerinde de bir dolunay olsaydı, olsaydı da tümüyle aydınlatsaydı karanlık taraflarımızı. Göremediklerimizi bize gösterseydi. Aydınlatsaydı bütün gecelerimizi. Maalesef böyle bir durum söz konusu değildi. Sadece bir taneydi ve ben de buna razıydım." "Onlara zihinlerini kullanmak ağır geliyordu ve zihinlerini hadım ediyorlar, onları kısırlaştırmayı seçiyorlardı; böylece dertten tasadan ırak, gamsız bir hayatları oluyordu."
Dağılma
DağılmaVeysel Nazlı · Fihrist Kitap · 202233 okunma
Reklam
Alfred yaşadığı ülkenin yasalarını gayet iyi biliyor; Lorenzo’nun haklı olduğunun farkında: Burada yasa, oy vermeyi zorunlu tutmuyor. Yine de Alfred, oy vermenin bir ödev olduğunu düşünüyor. Alfred’in söz ettiği ödev, yasalarda yazılı değil; onun aklında yazılı. Alfred, herkesin de kendi gibi seçimlere katılma zorunluluğu hissetmesi gerektiğini düşünüyor. Belki bir gün, yaşadığı ülkede yasa değişecek; belki oy vermek bir ödev haline gelecek. Ama bu olana kadar, Alfred kendisi dışında hiç kimseye bu ödevi dayatamaz.
Sayfa 17 - Günışığı KitaplığıKitabı okuyacak
Doğan Cüceloğlu Öneriyor
Hemen Bir Kenara Kaldırmamız Gereken Beş Alışkanlığımız: 1. Başkalarını kırmamak için kolayca söz vermek; 2. Kişinin sadece davranışına bakıp, davranışının arkasındaki niyeti hesaba katmamak; 3. Öfkenin tutsağı olarak hemen karar verip tepkide bulunmak; 4. Keyif alınan bir alanda gelişim için hiç değilse haftada bir zaman ayırmamak; 5. Duyguların söylediklerini dinlememek.
KÜRK MANTOLU MADONNA [ ALINTILAR ]
“ Nedense hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendilerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz. “ “ İnsanları, kendi cinslerinden biri
İş Bankası Kültür Yayınları, Maria Puder ve RaifKitabı okudu
Birisini sevmek yanlız güçlü bir duyguya kapılmak değildir; bir karardır, bir yargıdır, bir söz vermedir. Sevgi yanlızca duygudan oluşsaydı birbirini ölünceye dek sevmek için söz vermek gerekmezdi. Duygular gelip geçicidir. Eyleme yargı ve karar karışmamışsa o duygunun ölünceye dek süreceğini nasıl bilebiliriz
Sayfa 58
Reklam
Partizan insanlar için söz konusu olan her zaman adalet değil zaferdir. Bunlar hak vermek istemezler, istedikleri tek şey haklı olmaktır.
Sayfa 208 - Chiviyazıları yayınları 1998Kitabı okudu
Hemen Bir Kenara Kaldırmamız Gereken 5 Alışkanlığımız
1. Başlarını kırmamak için kolayca söz vermek 2. Kişinin sadece davranışına bakıp , davranışının arkasındaki niyeti hesaba katmamak. 3. Öfkenin tutsağı olarak hemen karar verip tepkide bulunmak. 4. Keyif alınan bir alanda gelişim için hiç değilse haftada bir zaman ayırmak. 5. Duyguların söylediklerini dinlememek.
Doğan Cüceloğlu
Doğan Cüceloğlu
Tüm dinlerin en güzel sözünü arıyorsan, bir insan ağzından çıkmış en güzel sözü, aradığın bu değil. Başka bir söz; ama onu da İsa söylemiş, Kutsal Kitap'tan da almamış, yalnızca yüreğini dinlemiş.' Hangisiydi bu söz? Bekliyordum. Meymûn, alıntısına tumturaklı bir hava vermek için bir an bineğini durdurdu: "Ona ilk taşı, hiç günah işlememiş olan kişi atsın! Aamin Maalouf
Kimse sizden tutamayacağınız sözü istemez:)
"Yapamayacağı bir şey için söz vermek insanlığa sığmaz.."
Ölüm Allah’ın Emri
Ölüm Allah’ın Emri
Reklam
Hemen Bir Kenara Kaldırmamız Gereken 5 Alışkanlığımız
1 Başkalarını kırmamak için kolayca söz vermek 2 Kişinin sadece davranışına bakıp, davranışının arkasındaki niyeti hesaba katmamak 3 Öfkenin tutsağı olarak hemen karar verip tepkide bulunmak 4 Keyif alınan bir alanda gelişim için hiç değilse haftada bir zaman ayırmamak 5 Duyguların söylediklerini dinlememek
Birisini sevmek yalnız güçlü bir duyguya kapılmak değildir; bir karardır, bir yargıdır, bir söz vermedir. Sevgi sadece duygudan oluşsaydı birbirini ölünceye dek sevmek için söz vermek gerekmezdi.
Hepimizin var işte bi kusuru
“ Sana değer veren birinden uzak durmak aklının eksikliğidir. Senden uzak duran birine değer vermek ise nefsinin düşkünlüğüdür… ” •Hz. Ali
Bir ulus, varlığı ve bağımsızlığı için düşünülebilen girişimleri ve fedakarlığı yaptıktan sonra başarılı olur. Ya başarılı olamazsa demek, o ulusun ölmüş olduğuna karar vermek demektir. Dolayısıyla, ulus yaşadıkça ve özveriyle girişimlerini sürdürdükçe başarısızlık söz konusu olamaz.
Her hedefin arkasındaki üstü örtülü varsayım şudur; "Hedefime ulaştığım zaman mutlu olacağım" Hedefi öne koyan zihniyetin sorunu, mutluluğu sürekli bir sonraki kilometre taşına kadar erteliyor olmamızdır. Ben bu tuzağa sayısını hatırlayamadığım kadar çok düştüm. Mutluluk yıllarca gelecekteki halimini keyfini süreceği bir şey oldu. Kendime on kilo kas yaptığım ya da çalışmalarım New York Times'ta yer aldığı zaman gevşeyebileceğime söz verdim. Dahası, hedefler bir "ya şunu yaparım ya da başarısız olurum" çatışması yaratır: Ya hedefinize ulaşır ve başarılı olursunuz ya da çuvallar ve bir hayal kırıklığı olursunuz. Kendinizi zihinsel olarak mutluluğun dar bir versiyonuna hapsedersiniz. Bu yanlıştır. Hayattaki gerçek yolunuzun, yola ilk çıktığınızda aklınızda olan yolculukla birebir örtüşmesi çok olası değildir. Başarıya giden pek çok yol varken tatmininizi tek bir senaryoyla kısıtlamanın hiçbir anlamı yok. Panzehir, sistemlere öncelik veren zihniyettir. Sonuçtan ziyade sürece aşık olduğunuzda kendinize mutlu olma izni vermek için beklemeniz gerekmez. Sisteminizin işlediği her an tatminkar hissedebilirsiniz. Ve bir sistem sadece zihninizdeki ilk canlandırdığınız haliyle değil, pek çok farklı şekilde başarılı olabilir.
Sayfa 29 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.